Kur'an-ı Kerim'de takriben 43 surede ve 400 ayette kıyamet gününe hazırlanmak, kıyamet gününün alametleri, kıyamet gününün nitelikleri ve kıyamet gününün vakti şeklindeki başlıklar altında konu ele alınmıştır. Konuyla ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı Kur'an-ı Kerim mealinin ilgili sure ve ayetlerine bakabilirsiniz. Daha kapsamlı bilgi için elbette Kuran tefsirlerini, özellikle 'Uzay ayetleri tefsiri ve Asrın Kuran tefsiri' isimli kaynak eserleri incelemekte fayda vardır. Bazı şarlatanların, medyatik şovmenlerin, dandik beyinli tiplerin konuyla alakalı görüş beyan etmeleri tam bir cehalettir.
Hele falcıların, borç okuyucularının ekranlara davet edilerek bu konularla alakalı görüş beyan etmeleri tam bir rezalet ve din adına tam bir ahlaksızlıktır. Bu itibarla gücümün yettiği kadar ilgili ayetleri siz okuyucularımla paylaşmak istiyorum. Elbette kıyametle ilgili şanlı Peygamberimizin onlarca mübarek sözleri vardır. Tabii bu yazılarıma bunları sığdırmak mümkün değildir. Bu arada kıyametle ilgili zaman dilimlerini ele alırsak önce zamanın anlamını çok iyi bilmek gerekir. Çünkü zaman ikiye ayrılır. Birisi izafi zamandır. Diğeri mutlak zamandır. İzafi zaman; bizim ihtiyaçlarımızı giderdiğimiz yıl, ay, gün, saat, dakika ve saniye gibi dilimlerdir. Bunlar bizim günlük ihtiyaçlarımız için, alışverişimiz için, namaz ve oruçlarımız için zaruri zaman dilimleridir. Tarih şuuru açısından da bu hesaplamalar önemlidir.
Mutlak zaman dilimi ise tamamen yüce Rabbimizin tasarrufuna aittir. Bize göre bir yıl, mutlak iradeye göre belki de bir saniye kadar kısadır. Onun içindir ki diriliş gününde, yeniden bir sonsuz hayata başlama anında kabirlerimizden kalkarken, sanki kısa bir uykudan uyanırmış gibi dirileceğimiz Peygamber mesajlarıyla gayet açık olarak haber verilmiştir. Konuyla ilgili Araf Suresi'nin 187. ve 188. ayetlerinin anlamları şöyledir. "(Habibim) Sana kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar. Deki, onun bilgisi ancak Rabbinin katındadır. Onu vaktinde ancak O (Allah), ortaya çıkaracaktır. O göklere de, yere de ağır basmıştır. O, size ancak ansızın gelecektir. Sanki senin ondan haberin varmış gibi sana soruyorlar. Deki, onun bilgisi sadece Allah katındadır. Fakat insanların çoğu bilmiyorlar."
"Deki, Allah dikmedikçe ben kendime bir zarar verme ve bir fayda sağlama gücüne sahip değilim. Eğer ben gaybı biliyor olsaydım, daha çok hayır elde etmek isterdim ve bana kötülük dokunmazdı. Ben inanan bir kavim için sadece bir uyarıcı ve müjdeciyim."
Hicr Suresi'nin 85. ayetinde ise şöyle buyrulmaktadır. "Biz gökleri, yeri ve her ikisi arasında bulunanları ancak Hakka ve hikmete uygun olarak yarattık. Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Sen şimdi güzel bir şekilde hoşgörü ile muamele et."
Devam edecek...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
Kıyamete hazırlanmak ve insanlık - 1
Hele falcıların, borç okuyucularının ekranlara davet edilerek bu konularla alakalı görüş beyan etmeleri tam bir rezalet ve din adına tam bir ahlaksızlıktır. Bu itibarla gücümün yettiği kadar ilgili ayetleri siz okuyucularımla paylaşmak istiyorum. Elbette kıyametle ilgili şanlı Peygamberimizin onlarca mübarek sözleri vardır. Tabii bu yazılarıma bunları sığdırmak mümkün değildir. Bu arada kıyametle ilgili zaman dilimlerini ele alırsak önce zamanın anlamını çok iyi bilmek gerekir. Çünkü zaman ikiye ayrılır. Birisi izafi zamandır. Diğeri mutlak zamandır. İzafi zaman; bizim ihtiyaçlarımızı giderdiğimiz yıl, ay, gün, saat, dakika ve saniye gibi dilimlerdir. Bunlar bizim günlük ihtiyaçlarımız için, alışverişimiz için, namaz ve oruçlarımız için zaruri zaman dilimleridir. Tarih şuuru açısından da bu hesaplamalar önemlidir.
Mutlak zaman dilimi ise tamamen yüce Rabbimizin tasarrufuna aittir. Bize göre bir yıl, mutlak iradeye göre belki de bir saniye kadar kısadır. Onun içindir ki diriliş gününde, yeniden bir sonsuz hayata başlama anında kabirlerimizden kalkarken, sanki kısa bir uykudan uyanırmış gibi dirileceğimiz Peygamber mesajlarıyla gayet açık olarak haber verilmiştir. Konuyla ilgili Araf Suresi'nin 187. ve 188. ayetlerinin anlamları şöyledir. "(Habibim) Sana kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar. Deki, onun bilgisi ancak Rabbinin katındadır. Onu vaktinde ancak O (Allah), ortaya çıkaracaktır. O göklere de, yere de ağır basmıştır. O, size ancak ansızın gelecektir. Sanki senin ondan haberin varmış gibi sana soruyorlar. Deki, onun bilgisi sadece Allah katındadır. Fakat insanların çoğu bilmiyorlar."
"Deki, Allah dikmedikçe ben kendime bir zarar verme ve bir fayda sağlama gücüne sahip değilim. Eğer ben gaybı biliyor olsaydım, daha çok hayır elde etmek isterdim ve bana kötülük dokunmazdı. Ben inanan bir kavim için sadece bir uyarıcı ve müjdeciyim."
Hicr Suresi'nin 85. ayetinde ise şöyle buyrulmaktadır. "Biz gökleri, yeri ve her ikisi arasında bulunanları ancak Hakka ve hikmete uygun olarak yarattık. Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Sen şimdi güzel bir şekilde hoşgörü ile muamele et."
Devam edecek...