Kuran’ı Kerim’de ‘’kıyamet’’ kelimesi hem dünya nizamının bozulup, dünya hayatının sonra ermesi, hem topyekun ölüp yok olan insan türünün tekrar dirilerek ayağa kalkması, hem de mahşere doğru yönelmesi manasında kullanılmıştır. İsrafil’in sura birinci üflemesiyle kıyametin ilk şekli, ikinci defa üflemesiyle kıyametin ikinci şekli, safhası başlar. Kıyametin vaktini sadece Allah bilir. Lokman Suresi’nin 34. Ayetindeki ilahi mesaj budur. Kıyametin şiddet ve dehşeti takriben 24 surede ve 25 ayette anlatılmıştır. Mesela İnşikak Suresi’nin bir ve beşinci ayetlerinde ‘’Gök yarıldığı, Rabbine kulak verip boyun eğecek hale getirildiği zaman, yer dümdüz edildiği, içinde bulunanları atıp boşaldığı ve Rabbini dinleyip ona itaate mecbur kılındığı vakit (insanoğlu)  yaptıkları ile karşılaşır.’’ buyrulmaktadır. Ayrıca Taha Suresi’nin 105 ve 112. Ayetlerinde ise şöyle buyrulmaktadır: ‘’ (Resulüm) Sana dağlar hakkında sorarlar. De ki: Rabbim onları ufalayıp savuracak. Böylece yerlerini dümdüz ve bomboş bırakacaktır.  Orada ne bir iniş ne de bir yokuş görebileceksin’’ devamını yazmıyorum. İlgilenen kardeşlerimiz ayetin mealini okuyabilirler. Konunun bir ya da birkaç makalede anlatılması mümkün olmuyor. Kıyamette kimsenin kimseye faydası olmayacaktır. ‘’Ey insanlar rabbinize karşı gelmekten sakının. Ne babanın evladı, ne evladın babası namına bir şey ödeyemeyeceği günden çekinin. Bilin ki Allah’ın verdiği söz gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve şeytan Allah’ın affına güvendirerek sizi kandırmasın. Bakınız Lokman Suresi Ayet 33 ‘’Sura ikinci kez üfürüldüğünde herkes mahşer yerine koşacaktır.’’  Yasin Suresi’nin 51-54. ayetlerinde konu şöyle anlatılmaktadır: ‘’Nihayet sura üflenecek. Bir de bakarsınız ki onlar kabirlerinde kalkıp koşarak Rablerine giderler. İşte o zaman eyvah, eyvah bizi kabrimizden kim kaldırdı? Bu Rahman’ın (Allah’ın) Vaat ettiğidir. Peygamberler gerçekten doğru söylemişler derler. Olan müthiş bir sesten ibarettir. Bunun üzerine hemen hepsi hazır bulunurlar. O gün hiçbir kimse ufak bir haksızlığa uğramaz. Siz orada ancak yaptıklarınızın karşılığını alırsınız.’’ Şimdi tekrar soruyorum. Devamlı dinlediğimiz Yasin Suresi’nin manasını kim biliyor ve okuyor? Kuran anlamıyla okunsun denildiği vakit bir sürü din tüccarı piyasaya çıkıyor. ‘’Olmaz efendim Kuran Türkçe okunmaz’’ diye feryat ediyor. Çünkü Kuran’ın anlamı, manası bilinirse, birilerinin değirmeninin suyu kesilir. İşler bozuluverir. Fetva cambazları bu işi iyi götürüyor. Yazdıkları kitapların satılması bile bu işe bağlıdır. Gelin şu Müslümanlara İslam’ı anlatalım. Kuran’ı anlatalım.