SON DAKİKA
Hava Durumu

KİMYASI BOZUK, BEYNİ SULU KİRALIKLAR (1)

Yazının Giriş Tarihi: 16.01.2019 20:23
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.01.2019 20:23
Yaşadığımız dünyada ve cennet vatanımız Türkiye’de “Kimyası bozuk, beyni sulu, küresel sermayenin kiralıkları” nice insanlar vardır. Bunların arasında ilim adamı geçinenler, devlet adamı geçinenler, lider geçinenler, sanatçı geçinenler, liberal olduklarını iddia edenler, sosyal demokrat olduklarını söyleyenler, milliyetçiliğinden dem vuranlar, muhafazakarlığı ve dindarlığı kimseye bırakmayanlar, tarikat erbabı, cemaat önderi,sosyalist geçinenler, demokrasi havarileri, laikler ve üstü örtülü de olsa şeriatçı geçinenler vardır. Bana sorsalar ben de kendimi “Müslüman Türk Milliyetçisi, İslamcı” birisi olarak tarif ederim. Debdebenin, iltifatların, sınırsız kazançların, etrafındaki şakşakçıların çokluğundan Allah’ın kelamını bile kendi arzuları doğrultusunda yorumlayanlar, bunların en tehlikeli olanlarıdır. Dünyayı kendi çarpık zihniyetlerine göre idare etmenin ve yönetmenin peşinde oldukları uşakları ve ırgatları durumundaki tipler bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde hem yaşadıkları ülke insanlarını, hem de dünya insanlığını çok vahşi bir şekilde sinsice, yavaş yavaş öldürmektedirler. Yani bunlar ödüllü katillerdir. Bunları kiralayanlar “Endüstriyel ürünlerin, kimyasal gıdaların uluslararası patronlarıdır. Daha doğrusu küresel sermayenin canavarlarıdır. Bunlar, bu canavarlar bilim adamı geçinen, aslında film adamı olan nice kişileri kiraladıklar ve çalıştırdılar. Önce topraklarımızı öldürdüler. Sonra öldürdükleri topraklarımıza göre gübreler ürettiler. Daha sonra o gübrelere göre tohum ürettiler. Çok cani bir şekilde hem “Tarımımızı, hem de hayvancılığımızı yok ettiler. Milli tarım bir anda modern tarım oldu. Milli hayvancılığımız sinsice modern hayvancılık oldu. Milletçe hormonlu, GDO’lu genleriyle oynanmış, tabiri caizse silikonlu bir hayata mahkum edildik. Uyum yasaları, kriterler denildi. Köylerimizdeki o güzelim tereyağlarından, kaymaklı yoğurtlardan, şifalı bitkilerden semiz etlerden mahrum bırakıldık. Çok şeylerimiz ithal oldu. Neticede kısırlık arttı. Başta kanser hastalıklar çoğaldı. Türkülerimiz, şarkılarımız bile endüstriyel oldu. Kiralıklar hep sustu, ya da susturuldu. Elin adamı ARGE’ye milyonlarca dolar yatırdı. Tabiri caizse “Danasına göre kuyruk, keçisine göre oğlak” ayarı yaptı. Biz mi? ben, sen, toplum olarak müşteri olduk, hep tükettik. Üretimden soğutulduk, tüketime alıştırıldık.
DEVAM EDECEK  

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.