SON DAKİKA
Hava Durumu

KİMLER KAZANIYOR KİMLER KAYBEDİYOR?

Yazının Giriş Tarihi: 26.11.2021 15:58
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.11.2021 15:58
Kıymetli okuyucularım
Plan, program, iş bölümü ve paylaşım ekonominin temel faaliyetlerinden biridir. Ekonominin tabanında insan vardır. Zaman ve zemine uymayan tesadüflere torpile ve kayırmaya haksız kazançlara ortam hazırlayan ekonomik faaliyetler huzur yerine felaket ve endişe getirir. Onun için Şanlı Peygamberimiz (s.a.v.), "İşlerin ehline verilmediği zaman kıyameti bekleyiniz" buyurmuştur. Kuran'ın hükümlerine göre insanlar arasında güç, zeka ile akıl farkı vardır. Bu yüzden insanların taşıyabileceği kadar yük alması gerekmektedir. Hiç şüphesiz insanlar haysiyet bakımından ve insan olmak şerefi bakımından eşittirler. Elbette bu durum onlar arasındaki maddi ve manevi farklılıkları inkâra sebep değildir. Yanlış bir eşitlik anlayışı adaleti l, doğruluğu, paylaşımı ayaklar altına almayı gerektirmez. İnsanlar meşru zeminde, meşru ortamda hak ettiklerini almalıdırlar. Hak etmeden kazanmak ekonomiyi tahrip etmektedir.

Kıymetli okuyucularım
Başta İslam dünyası olmak şartı ile Türkiye dahil dünyanın birçok yerinde istismarlara şahit oluyoruz. Maddi bakımdan yatırım gücü olanların zayıflar aleyhinde aldığı ve uyguladığı kararlar bir imtiyaz olarak nesilden nesle geçmektedir. Malum zümreler devamlı kazanmaktadır. Mesela Türkiye'deki manzaraya bakalım. Faizler düşürülür. Dolar, euro, altın tavan yapar. Kazananlar bellidir. Krediler açılır. Ucuz kredi alarak eve, arabaya yatıranlar ve çalışmadan kazananlar yine bellidir. Dar gelirli emekli asgari ücretlinin alacağı krediler ölmede sürün cinsinden bir acıklı durum. Türk lirası tarihin en düşük seviyesine yaşıyor çok evi olanlar çok arabası olanlar çok birikimi olanlar cidden çok kazanıyorlar. Bu zümrenin bir eli balda bir eli yağda olduğu her zaman biliniyor. Türkiye nüfusu 84 milyon olarak hesaplanırsa kazananların oranı yaklaşık 10 milyondur. 14 milyon da kendi yağında kavrulan kesimdir. Kalan 60 milyon mağdur ve perişandır. Yapılan zamlar ya da yapılacak olan zamlar ölmede sürün anlamındadır. İşin en vahim ve en düşündürücü tarafı ise geleceğimizin ipotek altına alınmasıdır. Yap-işlet-devret modeli ile kaç yıl millet olarak para ödeyeceğiz? Ayrıca yabancılara satılan taşınmazlar gayrimenkuller vatan toprakları Bir Müslüman Türk milliyetçisi olarak benim çok gücüme gidiyor. Öyle inanıyorum ki bu vatan toprağının altında yatan ecdadın ruhları bile gelinen noktadan rahatsızdır. Türkiye bile bile göz göre göre basit ihtiraslar uğruna çıkmazlara sürükleniyor. Siyasi ihtiraslar ve siyasi kinler bir tarafa atılıp yanlışlardan dönülmelidir. Yapılacak yeni bir genel seçimde yine yüzlerce milletvekili milyonlarca lira emeklilik maaşı alarak üzerimize yeni bir kambur ekleyecektir. Birileri 30 yıl çalışarak 3 bin lira emekli maaşı, diğerleri 2 ya da 4 yıl milletvekilliği yaparak 12 bin lira emekli aylığı alacak. Vah bizim halimize, vah bizim muhafazakarlığımıza ve vah bizim milliyetçiliğimize kazananlar ve kaybedenler ortada. Bir şair diyor ki, "Elleyli hübla" (Geceler gebedir ne doğuracağı bilinmez.) İnşallah çare bulunur. Türk milleti nice badireler atlatan necip bir millettir.
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.