Sevgili okuyucularım
Kitabımız Kuran-ı Kerim'de zekatın harcama yerlerinin ayrı ayrı belirtilmesinin sebebi tövbe suresinin 58. ve 59. ayetlerinde açıklanmıştır. Peygamberimiz zamanında mala düşkün bazı kişiler zekat mallarına göz dikmiş ve Peygamberimizden bunların kendilerine verilmelerini talep etmişlerdir Şanlı Peygamberimiz onların hak etmedikleri isteklerde bulunmalarını hoş karşılamamış, onlar da serzenişte bulunmuşlardır. Bunun üzerine Yüce Rabbimiz hem onların davranışlarını kınayan ayetleri indirmiş hem de zekatın sarf yerlerini açıklamıştır. Zekatlar Allah'tan bir farz olarak fakirlere, miskinlere, zekat işinden çalışanlara, kalplere İslama ısındıracaklara, kölelere, borçlulara, Allah yolunda olanlara ve yolda kalmışlara aittir. Allah bilendir, hakimdir. (Tövbe Suresi Ayet 60.) Şimdi esas gerçeğe bakalım. Tarihin tanıdığı en eski devlet gelirlerinden olan vergi yine tarih boyu çeşitli ülke ve imparatorluklar tarafından değişik türlerde halktan toplanmış, ancak bu vergiler genelde yerinde harcanmayıp kral veya imparatorlukların kişisel masraflarına veya onların akraba ve yardımcılarına harcanmak üzere hazineye koyulmuştur. Kur'anda zekatın sarf yerleri (Nereye verilecekleri) gösterilmekle bu tür yolsuzluk ve usulsüzlükler önlenmek istenmiş ve zekatın dağıtımı dağ görüşlü ve taraflı davranılabilecek yapıdaki idareci ve yöneticilerin insafına bırakılmamış onu almaya gerçekten hak kazanan fakir ve muhtaçlar garibanlar dururken hak etmeyen fakat hırs ve dünya tamahı (mala düşkünlüğü) yüzünden zekat mallarına göz dikenlerin ümitleri de kırılmıştır. (Bkz. İslamıl Nihali C.H. 1 sayfa 476) Bu gerçekler ortada dururken ayet ve hadislerle konu açıklanmışken bazı bozuk şahsiyetli tiplerin değişik propaganda ve aldatıcı ifadelerle din ve cennet pazarlayarak bu yola başvurmaları açıktan haram ve suçtur. Garibanın hakkına tecavüz nasıl savunulabilir ki?
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Zekeriya Kılıç
Kim kimi kandırıyor görelim
Kitabımız Kuran-ı Kerim'de zekatın harcama yerlerinin ayrı ayrı belirtilmesinin sebebi tövbe suresinin 58. ve 59. ayetlerinde açıklanmıştır. Peygamberimiz zamanında mala düşkün bazı kişiler zekat mallarına göz dikmiş ve Peygamberimizden bunların kendilerine verilmelerini talep etmişlerdir Şanlı Peygamberimiz onların hak etmedikleri isteklerde bulunmalarını hoş karşılamamış, onlar da serzenişte bulunmuşlardır. Bunun üzerine Yüce Rabbimiz hem onların davranışlarını kınayan ayetleri indirmiş hem de zekatın sarf yerlerini açıklamıştır. Zekatlar Allah'tan bir farz olarak fakirlere, miskinlere, zekat işinden çalışanlara, kalplere İslama ısındıracaklara, kölelere, borçlulara, Allah yolunda olanlara ve yolda kalmışlara aittir. Allah bilendir, hakimdir. (Tövbe Suresi Ayet 60.) Şimdi esas gerçeğe bakalım. Tarihin tanıdığı en eski devlet gelirlerinden olan vergi yine tarih boyu çeşitli ülke ve imparatorluklar tarafından değişik türlerde halktan toplanmış, ancak bu vergiler genelde yerinde harcanmayıp kral veya imparatorlukların kişisel masraflarına veya onların akraba ve yardımcılarına harcanmak üzere hazineye koyulmuştur. Kur'anda zekatın sarf yerleri (Nereye verilecekleri) gösterilmekle bu tür yolsuzluk ve usulsüzlükler önlenmek istenmiş ve zekatın dağıtımı dağ görüşlü ve taraflı davranılabilecek yapıdaki idareci ve yöneticilerin insafına bırakılmamış onu almaya gerçekten hak kazanan fakir ve muhtaçlar garibanlar dururken hak etmeyen fakat hırs ve dünya tamahı (mala düşkünlüğü) yüzünden zekat mallarına göz dikenlerin ümitleri de kırılmıştır. (Bkz. İslamıl Nihali C.H. 1 sayfa 476) Bu gerçekler ortada dururken ayet ve hadislerle konu açıklanmışken bazı bozuk şahsiyetli tiplerin değişik propaganda ve aldatıcı ifadelerle din ve cennet pazarlayarak bu yola başvurmaları açıktan haram ve suçtur. Garibanın hakkına tecavüz nasıl savunulabilir ki?