Birlikte bakalım ve inceleyelim. Başta Rusya olmak kaydıyla ,kapatılan Camii sayılarına göz atalım. Türkistan’da 14 bin, İdil-Urla’da 7 bin, Kafkasya’da 4 bin olmak üzere toplam 26 bin Camii kapatılmış, çoğu kulüp, ambar yahut eğlence merkezi haline getirilmiştir. Bununla birlikte, Balkanlar’da on binlerce camii ve mescit kapatılmış ve yıkılmaya terk edilmiştir. Bunlar Kuran-ı Kerimi “Vahşi Arapların”  tanzim ettiği emirlerin, sultanların ve derebeyleri n kendi çıkar ve menfaatleri için kullandıkları eskimiş bir kitap olarak görmüşlerdir. Dünya insanlarına da öyle tanıtmaya ve lanse etmeye gayret etmişlerdir.  Halen de aynı kanaattedirler. Onlara göre Kura n - Kerim, baştan beri siyasi, toplumsal bir faktördür. Onların anlayışına göre İslam Dini savaşçı, cenkçi ve ticaret kapitalizminin ideolojisini ifade eder. Yine onlara göre Kuran “Hususi ve özel mülkiyetin, ayrıca şahsi ticaret kapitalizminin bir ifadesidir. Bu kirli ve çirkin görüş emperyalizmin bir ifadesidir. Yüce dinimiz İslam’a bakış açılarının göstergesi budur. Onlara göre İslam bir burjuva dinidir. Üzüldüğümüz nokta yıllardan beri İslam Alemi’nin başında buluna idarecilerin bu bağlamda tarif edilen düşmüş olmalarıdır. I905 yılında Ortodoks Kilisesi Yüksek tura reisi Pobede Nos saveyey’e yazdığı bir mektupta Sovyetlerin resmi haber ajanslarından ve de yazarlarından olan Klimoviç şöyle demektedir; Müslüman propagandasına  hürriyet verilmesi tasavvur olunuyor. Bu korkunç bir iştir. İslam bir dakika için olsun, silahını elinden bırakmayan muazzam bir kuvvetti. İslam iman ve tassubun kuvvetidir. Bütün İslam dünyasına sahip olduğu kaynaştırma  kabiliyeti itibariyle, dünyada eşi benzeri bulunmayan bir dindir. Manevi sahada onunla mücadele etmek imkansızdır.” demektedir. Adı geçen bu İslam düşmanı bu İslam düşmanı küfür ehli ayrıca şu görüşe de dikkat çekmiştir; "Kuran-ın aslında sosyalizme yakın olduğu yolundaki bazı görüşlerin ve meşriyatın, basın haberlerinin, bazı kitapların maksatlı olduğunu bunlara inanmamak ve etmemek ve aldanmamak gerektiğini ifade etmiştir. Arap alemine ve İslam İslam dünyasına baktığımızda, hatta memleketimizde İslami Hükümleri, Sosyalizme uydurmaya çalışanlar vardır. Bunlar maksatlıdır. Yukarıdaki örneklerde, bu kirli çalışmalar açıklanmıştır. Fazla söze hacet yoktur. Basit, dandik, mesnesiz ve harcı alem Hristiyan iddiaları elbette  tamamen yanlıştır. Allahımıza şükürler olsun ki İslam, dün de bugün de inkarı mümkün olmayan bir toplum kurmuştur. Kendisini kabul etmeyenlere dahi hak ve hukuk hakkı tanımıştır. Üzücü olan şudur; İslam diyerek, din diyerek Kuran ve Sünnet diyerek mukaddes dinimizin cihan şumül prensiplerini çıkarları ve siyasi ikballeri  için kullananların düştüğü hatalar ve İslam’a verdikleri zararlar bellidir. "Ağacı kesen baltanın sapı ağaçtandır.” İslam’a zarar verenlerin adı da, ne yazık ki Müslüman’dır. Şair diyor ya; “ Onlar var ya ah onlar, şeytanın kürzü onlar, katıksız onlar…“ işte onlara dikkat etmek lazımdır.