Allah’ın Resulü hiç bir zaman dünyaya ve dünya malına tenezzül etmemiştir.

Ondan sonra gelen halifelerden Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali (r.a.) hiçbirisinin dünya malına tenezzül edip gönül verdiğini duymadık ve kaynaklardan okumadık. Mesela Şanlı Peygamberimiz (s.a.v.) hiç bir zaman müşriklerin, gayri müslimlerin hediyelerini kabul etmemiştir. Ancak bedelini ödeyerek, satın alıp kullanmıştır. Hz. Ebu Bekir (r.a) halife seçildikten sonra bir hutbe okutmuş ve şöyle demiştir; “İnsanların en akıllısı, en çok takva sahibi olandır. (En değerli, en akıllı insan, kötülüklerden ve günah işlemekten kaçan kişidir.) Ebu Bekir (r.a.) millete ait olan (amme malını) malları şahsi işlerinde asla kullanmamıştır. Kaynaklara göre halifelik döneminde Beytül Maldan 8 bin dirhem harcamıştır. Vefat edeceği zaman, “Ben Ömer’e Beytül Maldan harcadığımı karşılamaktan (harcadığımı yerine koymaktan) korkarım demiştim. Bana zorla (Israrla) kabul ettirmişti. Ben öldüğümde malımdan 8 bin dirhem alın ve Beytül Mala koyun.” Demiştir. Aişe (r.a.) annemiz, Hz. Ebu Bekir’in kızı anlatıyor; “Babam son anlarını yaşarken, ona şu beyti okudum; Yemin ederim ki bir gün ölüm gelip de insanın göğsü daraldığında, artık ona hiç bir servet fayda vermez.” Sonra da Ebu Bekir (r.a.) Aişe annemize doğru bakıyor ve “Hayır ya Ümmel Miminin (Müminlerin anası demektir.) böyle değil şu şekildedir” diyerek şu ayeti okudu. “Allah’ın emriyle ölüm baygınlığı gelince ‘ona’, işte senin kaçtığın şey budur” denir. Diyerek Aişe annemizi ikaz etti ve devamında şunları söyledi; “Biz halife seçildiğimizden beri kimsenin hakkını yemedik. Karnımıza koyduğumuz onların (İdare ettiği kişileri, milleti kastederek) yediklerinin en aşağısını, sırtımıza giydiklerimiz, onların giydiği elbiselerin en kabası (En kalitesiz olanı) Müslümanların malından üzerimizde olanların hepsi şu Habeşli köle ile su taşıyan deva ve eski elbiselerdir. Öldüğümde onları da Ömer’e gönder ve beni onlardan kurtar” diye kızı Aişe annemize vasiyet etti. Aişe annemiz onları Hz. Ömer’e getirerek babasının vasiyetini yerine getirdi. Hz. Ömer ağladı, gözlerinden yaşlar boşaldı. “Allak Ebu Bekir’e rahmet etsin. Kendisinden sonrakilere zorlu işler bıraktı” dedi. Bak. Hadislerle Müslümanlık Cilt 2. Sayfa 835.
Yoruma ihtiyaç yok. Günümüzün özellikle İslam Aleminin liderleri bu bağlamda kaç gram dindar, kaç gram muhafazakar diye sormak lazım. İşte içinde yuvarlandığımız hadiselerin sebepleri bunlardır. Titreyip kendimize gelmemiz lazımdır.