Kitabımız Kuran-ı Kerim’de, Necm Suresi’nin 39. ayetinde “İnsan için ancak çalıştığı vardır.” buyrulmaktadır. Aynı surenin 41. ayetinde ise “Sonra çalışmasının karşılığı kendisine tas tamam verilecektir” emri açıktır. 
  Kasas Suresi’nin 77. ayetinde ise “Dünyadan da nasibini unutma” emri vardır. Lely Suresi’nde ise “Şüphesiz sizin çabalarınız elbette çeşit çeşittir” ilahi mesajı vardır. Bakınız Kuran-ı Kerim meali Diy. İş. Başk. Şanlı Peygamberimiz işçilerin alın teri kurumadan hakkının verilmesini emretmiştir. İlim adamları “Ekonomik hayata müdahale edilir mi? Ekonominin gayesi, emeğin değeri ve ekonomi, sınıf çatışmaları ve emek, çağdaş ekonomide emeğin rolü, birikmiş değerler kavramı, birikmiş değerler ve emekler kime aittir? Milletimiz tembel değil teşkilatsızdır. Ekonomide iş bölümü ve İslam, iş doğumundan doğan sürtüşmeler, İslam’da devlet bütçesi, işçi sınıfının doğusu, işçinin dayanışma ihtiyacı istismar edilmemelidir. İşçi kendisini istismar ettirmemelidir. İşverenler sınıfı” başlıkları altında onlarca araştırma yapmışlardır. Son günlerde tartışılan kıdem tazminatı meselesi bu bağlamda gündeme oturmuştur. 1981 yılında Almanya’da Husky Odenwald bölgesinde bulunan Prelli Lastik Fabrikası’nda bir kaynaşma yapmıştım. Fabrikada 1500 Türk çalışıyordu. Konuşmamdan çok etkilenen Maister beni tebrik ettikten sonra şu ifadeyi kullandı “Sizin iplik fabrikanızda günlük iplik bobin sayısı 30 bindir. Bu sayı 11 bin bobine düşmüş işçiler grev yapıyorlar, makineleri yakıp, kırıyorlar. Hak istemek için bobin sayısı 30 binden, 31 bine çıkarılmalıdır ki hak istensin” dedi. Sonrada zaman zaman işçilere İslam Dini’nin iş ahlakı ile ilgili tavsiyelerini anlatmamı önerdi. Bende bu öneriyi çok yerinde bulmuştum. Elbette gereğini de yaptım. Hatta fırsat bularak işçilerimize ev ve ibadet imkânı sağlanması için Bay Maister’den yardım talep ederek papazla görüşme talebim yerine geldi. Ahmet Atasoy ismindeki bir tercümandan çok faydalanmıştım. Demek istediğim şudur; emek çok kutsaldır. Asla istismar edilmemelidir. Sendikalar “Sendika ağalığından kurtulup, ideolojik sendikalıktan sıyrılıp, işçinin hakkını arayan bir yapıya kavuşmalıdır. Ağlayanın ahı, gülene hayır etmez.