Halk bunların “Kebaplar ve kuzu çevirmeleri yaptıklarını, büyük bir iştah ile bunları atıştırdıklarını, sonra soğuk sular içerek nefislerini doyurup, tenlerini semirttiklerini görür. İyi iş yaptıklarını sanırlar ve onlarla güçleri yettiği kadar çok yemek ve içmekle meşgul olurlar. Elbette gönüllerinde kasavet galip olur. Salih amelleri terk ederler ve yönlerini nefsi emareye döndürürler ve hak yönünden uzaklaşırlar.” Aynı eser sayfa 293, diğer eser sayfa 8.  Şimdi okuyucularımla birlikte bir iki noktayı tespit edelim. Bir takım şarlatanlar, dünya kolikler Allah’ın sevgili kullarının adını kullanarak rant musluğunda el yıkanışlarıdır. Mesela “Güneşin ışığını alan bitkiler, ağaçlar, çiçekler gelişip büyürler. Aynı ışığa maruz kalan pislikler ve leş gibi maddeler ise daha da kokuşup bozulurlar.” Mevlana’da şöyle diyor. “Herkes kendi anlayışına göre benim yarim oldu. Kimse içimdeki esrarı(sıraları) araştırmadı.” Ahmet Eflaki de şöyle diyor. “Edebi terk etmek, edep sayıldığından dolayı, edep ehli üzgündür. Sabahın ışığı yanında mum ışığı neye yarar. Süreyya yıldızı nerede? Yeryüzü nerede?” Şu gerçeği unutmayalım. Allah dostları dediğimiz güzel ve iyi insanların yaşantıları, halleri, davranışları mutlaka örnektir.” İyilerle beraber olunuz, Allah’a kavuşmak için vesile arayın. Onun yolunda cihat edin.” İlahi mesajları mutlaka ön plana alınmalıdır. İlim adamları, doğru ve adil olan insanlar, Allah’ın sevgili kulları, Rabbimizin emirlerini ve yasaklarını kullarına bildiren birer vasıta, birer araçtırlar.” İmamı Azam Fıkhı Ekber’de  “Peygamberler için mucizeler sabit ve haktır. Evliya için keramet sabittir.” buyurmuştur. Ancak bir nokta bilinmelidir. Allah’ın düşmanlarından zuhur edebilen sihir, istidraç ve riyazet yoluyla meydana gelen, ya da gelebilen olağanüstü halleri biri birine karıştırmamak lazımdır. Onların üçkağıtçılığı, o konuda yazılan eserlerde mevcuttur. Falcılar ve kahinler de böyledir. Kim ne söylerse söylesin. Yol bellidir. “Kitap ve sahih sünnet.” Onun içindir ki Cüneydi Bağdadii Bilgimiz Kuran ve sünnet üzerine kurulmuştur. Buyrulmaktadır. “Benden önce kimse bunları söylemedi” diyerek birbirlerinin kuyusunu kazanların, milyon dolardan bahseden sosyal hırsızların kerametle lalan asla ilgisi yoktur ve olamaz.
Devam edecek…