Kentsel dönüşüm çalışmaları 1999 depreminden sonra başlamıştır. Aradan geçen 20 yılda geldiğimiz nokta yürekler acısıdır. Toplanılan 36 milyar dolar özel vergilerin bile depremle ilgili olarak harcanmadığı ortadadır. Uzmanlara göre bu parayla İstanbul’a tam olarak 1 milyon 800 bin konut yapılması mümkün iken maalesef bu paraların deprem dışı başka kaynaklara harcandığını Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklaması halen hafızalarımızdadır. Daha sonra çıkarılan imar barışı da menfaat ve çıkar yarışına dönüşmüştür. 26 Eylül 2019 Perşembe günü yaşanılan 5,8 şiddetindeki deprem bunun açık örneği olmuştur. Açıklamalar, demeçler peş peşe sıralanıyor. Ancak kim doğru söylüyor belli değil. Okul bahçelerinin, cami avlulularının, otobüs ve dolmuş duraklarının, çocuk parklarının bile deprem anında toplanma merkezi olarak ilan edilmesi ve açıklanması ne ile izah edilecektir. Milletin sağduyusu ile alay edilmesi, ikinci bir deprem oluyor. Türkiye’yi yönetenlerin, Türk Milletine, Türk vatandaşlarına doğruları söylemesi gerekmiyor mu? Depremden çok ihmal ve tedbirsizliğin öldürdüğü bilinen bir gerçek olmasına rağmen nasıl oluyor da hala insanları aldatma ve kandırma yoluna gidiyoruz? Nasıl oluyor da hala kirli rant sularında el yıkamaya çalışıyoruz. Toplanma alanlarının inşaata ve imara açıldığını, bunların yerlerine plazaların, AVM’lerin ve rezidansların yapıldığını artık milletimiz biliyor. İşin en garip yanı ise sayın Cumhurbaşkanımızı bu konuda yanlış bildirimlerle menfaatlere alet edilmesidir. Allah aşkına İstanbul’un neresinde on binlerce toplanma alanı mevcuttur. Yalanın bile az da olsa inandırıcı yanı olmalıdır. 1990’dan önce bile İstanbul’da on binlerce toplanma alanı yoktu. İşin bir başka yönü ise şudur. Japonlar 11 kişilik bir heyetle İstanbul-Eminönü Yeni Cami’de 3 ay çalışmışlardır. Depremle ilgili bilgi toplamışlardır. Çünkü dünyadaki depreme dayanıklı ender eserlerden birisi Yeni Cami’dir. Eminönü ve İstanbul müftülüğünde bu çalışmaların örnekleri, fotokopileri mevcuttur. Kuran’ı Kerim’de yüce rabbimiz ‘Önce tedbir alın, her türlü ilmi ve akli imkanları kullanın sonra da Allah’a tevekkül edin’ buyurmaktadır. Dikkat edilirse burada ‘Önce rantı yakalayın, menfaatleri elde edin sonra da insanlara yalan söyleyerek Allah’ın takdiridir deyin’ buyrulmuyor. Kısacası özet budur.  Bilmem anlatabildim mi…