SON DAKİKA
Hava Durumu

KENDİMİZE GELELİM UYNALIM ARTIK

Yazının Giriş Tarihi: 14.12.2020 16:40
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.12.2020 16:40
Cılız, basit ve insani duygulardan uzak bir takım dandik düşünceler ve görüşler. Hala ders almıyor, hala akıllanmıyoruz.  Herkes kafasına göre bir şeyler uyduruyor. Yağcılar, yalakalar, laf ebeliği, söz kalabalığı, daha doğrusu münazara kültürü ile toplumları uyutmaya çalışıyorlar. Hakikat çeşmesinden su içmeyenler, adalet musluğunda el yıkamayanlar devamlı çoğalıyor. "Ben yaptım, ben verdim, ben temin ettim” gibi sözler gündemi meşgul ediyor. Hâlbuki yerlerle, göklerin sahibi olan Allah’ımız, rızık kapılarını hiç kimseye kapamaz. Sadi Şirazi’nin deyimiyle; “Allah’ın ilmi karşısında, iki cihan denilen yerler ve gökler bir damla su gibidir. Gece gündüz, işi gücü fırıldak, menfaat ve çıkar olanların Allah hakkında daldığı derin düşünceler tamamen aldatmacadır. "Kendine gel, uyan o yüce varlığı, Allah’ı cılız, basit ve küçücük aklınla nasıl anlayacaksın" deyip beni uyaran bir dehşeti (Duyguyu ve içgüdüyü) yaşadım” diyor Şasi Şirazi. Bu noktada akla ve aklın tasarladığı görüş ve düşüncelere asla yer yoktur. Zulmün ve batılın yeryüzündeki temsilcileri, sözde ilim çağının uşakları hala uyanmıyorlar. Hala isyana devam ediyorlar. Açlıktan ölen milyonlar var iken, bir deri bir kemik kalan yüz binlerce kadın ve çocuk sineklere yem olurken, süper güç, süper devlet denilen nice ülkelerin liderleri hala milyarlarca dolar harcayarak öldürücü silahlar imal etmekle meşguller. Hala uzaya gitmenin yollarını arıyorlar. Vahşi ve iğrenç bir yarış içindeler. Bu büyük ve güçlü görünen çömezler yüzünden insanlık helak oluyor. Rabbimiz kullarını uyarıyor. “Bir takım beyinsizlerin, düşüncesizlerin yüzünden bizi helak eder misin Allah’ım" buyuruyor. İnsanlık perişan vaziyette, hayvani duygularının esiri olmuş halde yaşamaya devam ediyor. Bir mikrobun, bir virüsün üstesinden gelemiyor. Mezarlıklar da bile yer sıkıntısız çekilmeye başlandı. Beri tarafta kuraklık endişesi büyüyor. Ne yazık ki bunlardan bile ibret ve ders alamıyoruz. Bu uyarıları bile siyasi malzeme yapmanın peşinde koşanlarımız var. Kendimizi de, insanlarımızı da kandırmayalım. Asr-ı Ula denilen (Birinci asır),Hz. Âdem Atamızdan, Hz. Musa (as)’a kadar geçen zamanın adıdır. Hz. Musa’dan, Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) 'e kadar geçen döneme, Asr-ı Vasad (İkinci dönem) adı verilir. Peygamberimizden sonraki zaman dilimine ise, Ahir zaman (Son asır) adı verilir. İçinde bulunduğumuz zaman öyle bir andır. Artık uyanalım, artık kendimize gelelim. Madde çukurunda boğulan çömezlerin gölgesinden kurtulalım. Söz Müslüman’ı değil, amel, iş, eylem Müslüman’ı olalım. İkazlardan, uyarılardan ve de yaşadığımız sosyal ve doğal olaylardan ders alalım. Son çırpınış, son feryatlar çare olmayabilir...  
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.