Kadın hakları konusunda ‘materyalizmi’ esas olan sosyalistler, tıpkı ‘kapitalistler’ de olduğu gibi kadın istismarını devamlı canlı tutmaktadırlar. Evinde ve yuvasından uzaklaştırılan, annelik duygusundan ve fonksiyonundan mahrum edilen kadın, üretim vasıtası olarak görülmüştür. Halbuki annenin baba ile birlikte ailesini ve çocuklarını ihmal ederek ya da terk ederek ekonomik mücadele vermesi topluma faydadan çok zarar getirmiştir. Müslüman Türk geleneğinde, kadına saygı vardır. Türk cemiyetinde kadının yeri, erkeğinin yanıdır. Türk kadını toplumun faal bir unsuru, saygı değer bir varlığıdır. Kapitalist ve komünist sistemlerde kadın açık ve net olarak öksüz bırakılmıştır. Hatta şevksiz, zevksiz, huzursuz, inançsız, melankolik, alkolik, dünya tiryakisi, zevk poligonu haline getirilmiştir. Bu kirli manzara bir takım basit suni ambalajlarla ört bas edilmeye çalışılmıştır. Adına da ‘özgürlük ve kadın hakları’ denmiştir.  Annelerimiz, kadınlarımız bu bağlamda sahipsiz kalmışlardır. Aile bağları gevşetilmiştir. Türk İslam kültür ve medeniyetinde annelerin, kadınların esaretine ve erkekler karşısındaki maruz kaldığı haksızlıklar kesinlikle kabul edilemez. Dünyada kadınları yaratılış ve varlıklarına en uygun olan sistem ve en doğrun olan düzen kesinlikle İslam’dır. Tabi bu dünyadaki İslam geçinen ve pis liman gibi kokuşmuşların tekelinde olan İslam değildir. Kuran ve Sahih sünnetin ışığındaki İslamdır. Lüks içinde, konfor içinde yaşayan, yeni sınıfı teşkil eden ‘partizanların’ kadınları komünizmde ve sosyalizmde nasılsa tıpkı bunun gibi ezilen, sömürülen, malsız ve mülksüz kalan, doğurmaktan, anne olmaktan gittikçe uzaklaştırılan, köleleştirilmeye çalışan kadınların dünyadaki dramı bellidir. Bir tarafta ‘partizan kraliçeler’ öbür tarafta üzerinden pay toplanan dişiler. Sorarsanız ‘sırıtarak’ kadın hakları derler. Ne yazık ki basın ve yayın, iletişim araç ve gereçleri bu dramı bir türlü ele almıyor. Ele aldıkları, işledikleri konular nikâhsız çiftler, nesebi gayri sahih çocuklar, sosyeteninkine ‘kutsal aşk meyvesini’ diyebiliyorlar, böyle bir rezalet. Batılı ülkeler zaten tam bir rezalet, çocuk sevgisi yok. Yürüyüşlerde çoğunluğun elinde köpek ve kedileri görürsünüz. Orta Doğu’da pazarlanan nice kadınlar var. Almanya’daki “Kaiser strasser” denilen kocaman mahallelerin tamamen kadın pazarlandığı merkezler olduğunu herkes bilir. İngiltere’de ‘bakire evlenmek’ çağ dışılıktır. Türkiye’yi buralara benzetmek isteyenlere asla fırsat verilmemelidir. Çare İslamdır.