SON DAKİKA
Hava Durumu

KAPİTALİZM VE KADINLARIMIZ - 1

Yazının Giriş Tarihi: 05.12.2019 21:20
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.12.2019 21:20
19. yüzyılın ortalarına doğru kapitalist dünyada maddekolik, dünyaperestlerin istismarı karşısında kafa tutmaları ve isyan etmeleri neticesinde, erkek işçiler kitleler halinde işten kovulmuş ve hatta katledilmişlerdir. Daha ucuza çalışabilecek ve daha uysal olmaları bekleyen kadınlar ve çocuklar birden bire ekonomik hayatın içine çekilmişlerdir. Dünyaperest olan kapitalistler böylece güçlenmişlerdir. Bu oyunun devamı için kapitalist dünyada bir anda sahte bir “feminizm” icat edilmiştir. Erkeklere karşı kin ve nefret dolu olan kapitalist propagandistler devamlı olarak şöyle konuşmuş ve yazmışlardır; “Kadınlarda tıpkı erkekler gibi çalışmalıdır. Onları erkeklerin baskılarından ve tahakkümünden kurtarmak lazımdır. Onlar çocuk doğurmak ve yetiştirmek için bir göreve mahkum edilen birer esir değillerdir ve olamazlar. Çünkü onlarında erkekler gibi serbest hayata ihtiyaçları vardır.”
Bu sahtekarlar “feminizm”  maskesi altında kadınları çalışmaya teşvik etmişlerdir. Zaten ekonomik güçlükler altında ezilen ve bunalan “anneler” çocuklarını evlerinde bırakarak veya birilerine teslim ederek fabrikalarda ve bürolarda “ekmek” aramaya başlamışlardır. Sanayi tesisleri ve iş yerleri yetersiz olduğu için piyasada milyonlarca erkek işsiz dolaşmaya başlamıştır. Köylerde barınamayan niceleri  sanayi şehrine göçmüş, gecekondulardan adeta şehirler doğmuş, buralarda oturan nüfus çığ gibi büyümüş ve çoğalmıştır. Her türlü sosyal haktan mahrum erkek işçiler ucuz emek ve ucuz alın teri karşılığında bir nevi sosyal ırgat olmuşlardı. En küçük bir kıpırdanışta dünyaperest kapitalistler tarafından kapı dışarı ediliyorlardı. Bir taraftanda kadınlar işe davet ediliyorlardı. İşte 19. yüzyılın korkunç bir sömürü planı ile binlerce erkek kahvehanelerde, meyhanelerde, kumarhanelerde ömür tüketiyordu. Bir çoğu da kirli işlere bulaşıyordu. Bu arada kapitalizm kendi bünyesinde yeni kadın tipi oluşturuyordu. Bir tarafta alın terine ihanet eden zengin bilinenlerin üzerinde oturduğu lüks ve israf muslukları, bir tarafta taş bebek gibi süslenen sözde güzel kadınlar vardı. Bu tipler hiçbir yerde çalışmıyor, ev işlerini bile hizmetçilerine yaptırıyorlardı. Bunlar içki alemleri, poker masaları, seks partileri ve çılgın müzik eşliğinde mutluluk arayan azınlıklardı. Diğer insanların, diğer kadınların ıstırapları onları ilgilendirmiyordu.
Devam edecek…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.