Kıymetli okuyucularım.
Dünyada istismara açık olan ve en önde gelen şey hiç şüphesiz din ve inançlardır. Bu konuda bundan 950 yıl önce yaşamış olan İmam Gazali şu bilgileri vermektedir. İstismarcıların kurduğu tuzaklar 9 basamaktır. O bunlara tuzaklama diyor ve şöyle sıralıyor. 1.Rızk(yemleme) 2. Teferrüs(avlama) 3.Te’niz(alıştırma) 4.Teşkik(şüpheye düşürme) 5. Ta’lik(boşlukta bırakma) 6.Rabt(bağlama) 7.Tedlis(hile yapma) 8.Telbis(kafasını karıştırma) 9.Hal ve Şehl(ayırmak ve soymak). Bu tuzakların bilinmesi Ümmet’in(müslümanların) tamamı için büyük faydalar sağlayacaktır. Mekanı Cennet olsun “Gazali” bu konuları Fedaih-ul Batınıyye(Batıniliğin İçyüzü) isimli eserinde ele almıştır. İlgili eseri Tercüme eden Avni İlhan, İzmir Yüksek İslam Enstitüsünden benimde hocamdır. Kıymetli okuyucularım.
Yukarıda anlatılan konularda görevlendirilenkişi veya kişilerde aranılan birtakım özellikler vardır. Görevli çok zeki, anlayışlı, sağlam duygulu, ileri görüşlü, bir kimsenin dış görünüş ve fiziki yapısına baktığında durumunu(iç dünyasını)kavrayabilen kabiliyette olması lazımdır. Özellikle üç hususta usta(yetenekli) olmalıdır. Birnicisi mezhebe yavaş yavaş davet edilmesi istenen veşartları taşıyan kişilerin inançlarının hilafına(aksine)olan telkinlerin gerçekten mi kabul ediyor, yoksa yumuşak huylu oluşundan dolayı kabül eder gibi mi gözüküyor bunu ayırt edebilmelidir. Bunlar içinde güvenilir olanları geçmelidir. Çünkü nice adamlar vardır ki dinlediğine karşı katıdır. Bağlı olduğu inançlardan onu koparmak mümkün değildir. Görevli böyleleri için nefes tüketmemelidir. Ondan ümidini kesmelidir. Boşuna vakit harcamasına gerek yoktur. Telkin ettiği netice alacağı kimseleri araştırmalıdır. Onlara göre, netice alınmayacak kimseyle uğraşıp vakit harcamak çorak araziye tohum saçmaktır. Ya da ışık olmayan eve girmektir. Onlar derler ki kıyamete kadar beklesen dahi bu tohum bitmez. Onun için fazilet sahibi ileri görüşlü, imanı tam insanların(kimselerin) bu yollarla gizli tuzaklarla yahut cidal(kavga ve tartışma) metodlarıyla onların deavet edilmelerine gerek yoktur.
Kıymetli okuyucularım. Kandırmak ve aldatılmakla görevli kişi ya da kişiler vaziyete göre tavır alır. Bazen ağlar, bazen korkutur, bazen müjdeler karşısındaki ikna etmeye ve aldatmaya çalıştığı kişini neye karşı zaafı ve meyli düşkünlüğü varsa onu tespit eder ve ön plana çıkarır. Mesdela adamın ibadete, takvaya, doğruluğa düşkünlüğü anlarsa ona emirleri yerine getirmesini tavsiye eder. Eğer şehvetine düşkün ise utanmazlığı ve hayasızlığı ön planda ise ona ibadetin ahmaklık ve aptallık olduğunu söyler ve telkinlerinde ağır yükler altında inleyen eşşeklere benzememek için akıllı olmak gerektiğini ve şehvetlere uymak icap ettiğini söyler. Kandırılmak istenen kişinin kalbi yatışıncaya, ikna oluncaya kadar üzerinde çalışılır. İkna olan kişiye yavaş yavaş sıralr açıklanır. Vaziyete göre ihtiyaçları giderilmeye çalışılır. Gnümüz manzarasına bakıldığında budan 9 yüz küsür evvel uygulanan metodaların daha tehlikeli şekilde tatbik edildiğini görüyoruz. Tahrip edilen aile hayatımız ve ahlaki çöküntülerimiz bunun açık örneğidir.
Devam EDECEK...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
Kandıranlar-aldatanlar ve kandırılanlar
Dünyada istismara açık olan ve en önde gelen şey hiç şüphesiz din ve inançlardır. Bu konuda bundan 950 yıl önce yaşamış olan İmam Gazali şu bilgileri vermektedir. İstismarcıların kurduğu tuzaklar 9 basamaktır. O bunlara tuzaklama diyor ve şöyle sıralıyor. 1.Rızk(yemleme) 2. Teferrüs(avlama) 3.Te’niz(alıştırma) 4.Teşkik(şüpheye düşürme) 5. Ta’lik(boşlukta bırakma) 6.Rabt(bağlama) 7.Tedlis(hile yapma) 8.Telbis(kafasını karıştırma) 9.Hal ve Şehl(ayırmak ve soymak). Bu tuzakların bilinmesi Ümmet’in(müslümanların) tamamı için büyük faydalar sağlayacaktır. Mekanı Cennet olsun “Gazali” bu konuları Fedaih-ul Batınıyye(Batıniliğin İçyüzü) isimli eserinde ele almıştır. İlgili eseri Tercüme eden Avni İlhan, İzmir Yüksek İslam Enstitüsünden benimde hocamdır. Kıymetli okuyucularım.
Yukarıda anlatılan konularda görevlendirilenkişi veya kişilerde aranılan birtakım özellikler vardır. Görevli çok zeki, anlayışlı, sağlam duygulu, ileri görüşlü, bir kimsenin dış görünüş ve fiziki yapısına baktığında durumunu(iç dünyasını)kavrayabilen kabiliyette olması lazımdır. Özellikle üç hususta usta(yetenekli) olmalıdır. Birnicisi mezhebe yavaş yavaş davet edilmesi istenen veşartları taşıyan kişilerin inançlarının hilafına(aksine)olan telkinlerin gerçekten mi kabul ediyor, yoksa yumuşak huylu oluşundan dolayı kabül eder gibi mi gözüküyor bunu ayırt edebilmelidir. Bunlar içinde güvenilir olanları geçmelidir. Çünkü nice adamlar vardır ki dinlediğine karşı katıdır. Bağlı olduğu inançlardan onu koparmak mümkün değildir. Görevli böyleleri için nefes tüketmemelidir. Ondan ümidini kesmelidir. Boşuna vakit harcamasına gerek yoktur. Telkin ettiği netice alacağı kimseleri araştırmalıdır. Onlara göre, netice alınmayacak kimseyle uğraşıp vakit harcamak çorak araziye tohum saçmaktır. Ya da ışık olmayan eve girmektir. Onlar derler ki kıyamete kadar beklesen dahi bu tohum bitmez. Onun için fazilet sahibi ileri görüşlü, imanı tam insanların(kimselerin) bu yollarla gizli tuzaklarla yahut cidal(kavga ve tartışma) metodlarıyla onların deavet edilmelerine gerek yoktur.
Kıymetli okuyucularım. Kandırmak ve aldatılmakla görevli kişi ya da kişiler vaziyete göre tavır alır. Bazen ağlar, bazen korkutur, bazen müjdeler karşısındaki ikna etmeye ve aldatmaya çalıştığı kişini neye karşı zaafı ve meyli düşkünlüğü varsa onu tespit eder ve ön plana çıkarır. Mesdela adamın ibadete, takvaya, doğruluğa düşkünlüğü anlarsa ona emirleri yerine getirmesini tavsiye eder. Eğer şehvetine düşkün ise utanmazlığı ve hayasızlığı ön planda ise ona ibadetin ahmaklık ve aptallık olduğunu söyler ve telkinlerinde ağır yükler altında inleyen eşşeklere benzememek için akıllı olmak gerektiğini ve şehvetlere uymak icap ettiğini söyler. Kandırılmak istenen kişinin kalbi yatışıncaya, ikna oluncaya kadar üzerinde çalışılır. İkna olan kişiye yavaş yavaş sıralr açıklanır. Vaziyete göre ihtiyaçları giderilmeye çalışılır. Gnümüz manzarasına bakıldığında budan 9 yüz küsür evvel uygulanan metodaların daha tehlikeli şekilde tatbik edildiğini görüyoruz. Tahrip edilen aile hayatımız ve ahlaki çöküntülerimiz bunun açık örneğidir.
Devam EDECEK...