SON DAKİKA
Hava Durumu

KAĞIT ÜZERİNDE HUKUK, KAĞIT ÜZERİNDE ANAYASA (3)

Yazının Giriş Tarihi: 10.02.2021 16:44
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.02.2021 16:44
Klasik demokrasinin olmazsa olmaz koşulları, örgütlenmenin siyasi partiler arasındaki eşit şartlarda yürütülen iktidar yarışması ve bütün vatandaşların temel hak ve hürriyetlerinin güvence altına alınmış olması. Yani milli egemenlik, serbest seçimler, çok partili siyasi hayat, hürriyet ortamı. Bunlar demokrasinin koşullar (şartları)dır. Anayasa Mahkemesi de bu konuya değinmiş kısaca şöyle demiştir; “Serbest ve genel seçimin iktidara gelmede ve iktidardan ayrılmada tek ol olarak kabul edildiği ve iktidarın bütün millet yarına kullanıldığı bir idare şeklidir.” Türkiye’de daha doğrusu bizim demokrasimizde doğruculuk kavramı 1950-1960 döneminde böyle bir anlayış doğmuştur. 1960’dan sonra da iktidara gelen insanların ya da iktidara gelen grubun, millet adına her işi yapabilme olduğuna dair bir inanç belirmiştir. Yapılan her şeyin doğru olduğu düşülmüş.

Çünkü “Millet adına yapıyoruz, bizi millet buraya getirdi” şeklinde bir anlayış doğmuş ve buna inanılmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarından beri hep olduğu için genel iradenin yanılmazlığı esasına dayanabilir. Görüldü ki bir kişiden gelecek olan bir takım insan hakları ihlallerinin, bir gruptan dolayı istemle (arzuyla) gelmesi de mümkündür. Uygulaması da vardır. Bunun için artık çoğulcu demokrasi gündemdedir. Demokrasideki bir önemli kavram da vatandaşlıktır. Teba olmaktan çıkıp kişilik kazanmaktadır. Tabi bunun kavgası da çok çetindir. Okur-yazar, mal-mülk ayrımı sebebiyle senelerce belli bir kesim oy hakkından uzak tutulmuş, vatandaş kavramı gerçekten sadece belli bir kesime verilmiştir. Demokraside rekabet konusu özellikle Türkiye’de uygulanan demokrasi anlayışından kaynaklanıyor.

Rekabet bir anlamda dayanışmadır. Türkiye’de zıtlaşma olarak anlaşılmıştır. Halbuki demokraside farklı görüşlerin ortaya atılmasıyla, sonuçta oy birliğine varmak arzulanır. Hizipçilik ve çıkara dayalı bir takım ayrımlar demokraside aslında yoktur. Fakat uygulamada genelde böyle bir yapılanma görüyoruz. 

Bir defa Türkiye’de kendisine özgü bir demokrasi anlayışı ve şartları uygulanmakta ve uygulamaya devam etmektedir. Biz de yenileşme hareketi ile başlamış bir süreçtir. Demokrasimizde bazı sıkıntılar mevcuttur. Bir defa temsil krizi var. Özellikle anayasa yapılırken kurucu iktidar olarak vatandaşa sorulmamıştır. Referandumlar sonradan telafi için yapılmıştır. Suriye’de de seçim yapılmış yüzde 97 oy alınmıştır. Yüzde 3 işin yanılma payıdır. Bakın ne kadar demokratik seçim yaptık anlamında.
Not: Yukarıdaki ifade ve görüşlerin tamamı Burhan Kuzu’ya aittir. Yorum ise tamamen okuyucuya aittir. Benim kanaatim ise adaletin önünde herkes eşit olmalıdır. Makam, mevki, para, pul ve özel ilişkiler adaleti rezil etmemelidir. Dünya insanlığı bunun hasretini çekmektedir. 
DEVAM EDECEK
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.