SON DAKİKA
Hava Durumu

KAFAMA GÖRE HOCA BULDUM SİZE NE YAHU

Yazının Giriş Tarihi: 23.12.2021 15:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.12.2021 15:10
Kıymetli okuyucularım
Kuran'ın muhatabı akıl ve fikir sahibi insandır. Kur'an kendi üzerinde düşünülmesini ister. Körü körüne taklidi ve dandik fetvaları kabul etmez. İnsanın madde ve ruhuna hitap eder. Özellikle düşünün, akledin, uyanın, kendinize gelin ve dikkat edin şeklindeki uyarıları dikkate şayandır. Her önüne gelen Kuran'ın manasını ve izahını kafasına göre yorumlarsa çok çirkin hatalara düşeriz. Bu bağlamda tefsir, tevil ve meal kelimelerinin anlamını bilmek lazımdır. Tefsir beyan etmek, keşfetmek, üzeri kapalı bir şeyi açmak gibi manalarda kullanılmaktadır. Bunun haricinde Arap dili bakımından çok daha değişik anlamlar ifade etmektedir. Tevil ise Kuran'da 15 ayette geçmektedir. Sözlerin içyüzünü haber vermek, işlerin neticesinin nereye varacağını bildirmek anlamına gelmektedir. Meal anlam olarak tercüme demektir. Yani bir sözü bir dilden başka bir dile çevirmek demektir. Elbette bu sözlerin başka anlamları da vardır. Kuran'ın tefsir ve tercümesi incelenirse bunların hiçbirisi Kuran'ın aslı olamaz. Onun içindir ki: "Tercüme edemedim. Hayır. Ettim!  Hem de bir değil iki kere ettim. İlk tercümeyi yaptım. Hiç beğenmedim. İkinci bir tercüme yaptım onu da bir türlü beğenemedim. Kavis içinde (parantez içinde) yardımcı kelimeler kullanarak eksikliğini tamamlamak istedim. Bu da olmadı. Çünkü Kuran'ın aslında ki belagatini bozuyordu. Kuran'ın tercümesindeki imkansızlık ne benim kusurum ne dinimizin. Ben tercüme ile meşgul olurken Farsça ve Fransızca tercümeleri de gördüm. Benim Türkçe tercümem onlardan yüksekti." Devamını da şöyle diyor, "Fakat bu yükseklik benim edebi zevkimi tatmin etmiyordu. Tercümemden utanıyordum. Birisi Allah'ın kelamını, öbürü Akif kulunun tercümesi."

Kıymetli okuyucularım
Her önüne gelen Kuran'ı yorumlayamaz. Dandik fetvalar da veremez. Baki Teftiş Kurulu Başkanı (Diyanet'in) Rahmetli Ahmet Serdaroğlu hocam, Antalya Gebizli Eğitim Merkezi'nde şu hadiseyi anlatmıştı. Ramazana bir hafta kala delikanlı evleniyor. Oruçlu vaziyette hanımı ile birbirlerinin ellerini seviyorlar. Gelin hanım beyine, "Hocaya sor orucumuz da zarar var mı" diyor. Hoca, "Evladım elin, gözün de oruç tutsun" diyor. Delikanlı başka bir hocaya vaziyeti anlatıyor o hoca diyor ki: "Ula uşağım kalbini bozmazsa, öpersin de seversin de..." Bunun üzerine delikanlı muhabbeti arttırıyor. Bir akşam teravihten çıktıktan sonra gençler evli gence takılıyorlar ve diyorlar ki, "Senin orucun zaten kabul değil. Öyle oruç mu olur?" Delikanlı cevap veriyor, "Size ne arkadaşlar. Ben kafama göre bir hoca buldum. Her fetvayı alıyorum. İstediğimi de yaparım. Sizi hiç ilgilendirmez" diyor. Kafasına göre hoca bulanlar, istedikleri her fetvayı alanlar devamlı çoğalıyor. Sahi bize ne yahu... Bas parayı bul karayı. İşlem tamam.
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.