SON DAKİKA
Hava Durumu

Kadın hakları ve bir anım

Yazının Giriş Tarihi: 14.08.2020 17:12
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.08.2020 17:12
Yıl 1991. Marmara Ereğlisi’nde müftüyüm. İlçenin ilk hâkimlerinden çok sevilen birisi olan İsmail beyin, ağır ceza hâkimi olarak bir başka ile tayini çıktı. Kaymakam beyin ve belediye başkanımızın uhdelerinde veda yemeği tertip edildi. Tekirdağ vali yardımcısının katılımı ile kalabalık bir davetli topluluğu meydana geldi. İlçe müftüsü olarak ben de kısa bir konuşma yaptım. Garnizon komutanımız konuşmamdan dolayı teşekkür etti. Sonra da tam karşıma oturarak, elindeki gazeteyi önüme uzatarak, “Müftü bey Cuma günleri sizin sohbetlerinizi zevkle dinliyorum. Çok da istifade ediyorum. Şu habere bakar mısın? Bu adamın bütün kitaplarını okudum. Herife bak yahu. Mahkemede ikinci karısı için, ceza almamak için, eşim değil metresim diyor. Yazıklar olsun” dedi.

İlgili gazeteye baktım. Haber aynen şöyle idi. Şahıs nikâhlı eşinden 5 yıldan beri boşanamamış. Kadın boşanmayı reddetmiş. Adam da bu arada, dini nikâh yaptırarak ikinci bir evlilik yapmış. Resmi nikâhlı olan eski eşi, bunları şikâyet ederek, suçüstü yaptırmış. Mahkemede ise şahıs, eşim değil metresim diyerek beraat etmiş. O tarihte ikinci evlilik suç, ancak metres edinmek serbest. Gazeteyi inceledikten sonra, karşımda oturan sayın albayıma dönerek şöyle dedim; “Sayın komutanım, bizler komutan eşlerini ana biliriz. Bu duygularla söylüyorum. Sizin dışarıda bir göreviniz çıktığı zaman, mesela geçici görevle İzmir’e gittiniz. İhtiyacınızı gidermek için para karşılığı zina yaptırılan, adına genel ev denilen yerlere gidiyorsunuz. Parasını verip ihtiyacınızı gideriyorsunuz. Eğer kadın erkek eşitliğini bu kadar savunuyorsanız, sizin ihtiyacınız olduğu gibi eşinizin de ihtiyacı var. O zaman bir de erkek genel evi olsun, hanım da parasını verip ihtiyacını gidersin” dedim. Albayım bir anda kızdı, tavrı değişti. Yanımda oturan Emine ismindeki hâkime hanım devreye girdi ve dedi ki “Sayın komutanım, müftü bey doğru söylüyor. Ben kendisine katılıyorum” dedi. Savcı bey de hâkime hanımı destekledi. Bunun üzerine sayın albayımız “Lütfen bu konu kapatılsın” diyerek iş tatlıya bağlandı.

Hiç kimse kusura bakmasın ve de darılmasın. Kadına gerçek hürriyeti ve gerçek özgürlüğü dinimiz İslam vermiştir. Sistemi koyan Allah’tır. Tatbik eden şanslı peygamberimizdir. Falanca şıh, fişmanca lider, falanca kral ya da fişmanca emir yahut falanca mezhep kurucusu böyle söylemiş gibi beşeri görüşler bu noktada iflas etmiştir. Dolayısıyla bu kafayla ve bu tutumla kadın hakları ve eşitlik söylemleri siyasi rantlardan ileri geçmez. Doğrusu budur.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.