Kıymetli okuyucularım,
Hiçbir dini delili olmayan tamamen bidat ve yanlış olan kabir kurbanı uydurukçası özellikle hanımlar arasında yaygın hal almış. Gelen telefonlardan ve hanımlar arasındaki sohbetlerden bunu anlamaktayız. Emekli müftü olmam hesabıyla dolaylı olarak şahsıma konu ile ilgili çok sayıda sorular gelmektedir. Konu uzun ve detaylı olduğu için kısa yoldan konuya girmek istedim. Evvela dinimizde kabir kurbanı diye bir kurban çeşidi yoktur. İfade tamamen uydurukçadır. Ayrıca birileri tarafından dinimize sokulan bir bidattır. Hatta sonu harama dayanır. Adak, ceza, akika ve mesike kurbanları, temattü haccı yapanların kestiği kurbanlar hatta şükürler bunların hiçbirisi arife günü kesilmez. Kefalet kurbanları bunlara dahildir.
Kıymetli okuyucularım,
1992’nin sonların Yenişehir’e geldiğimde dini kaynağa dayalı olmayan hiçbir delile tabi olmayan böyle bir çarpık uygulamanın olduğunu görmüştüm. Onlarca insan kabir kurbanı kesiyordu. Tabi bu uygulama birinin işine geliyordu. Cuma sohbetlerinde bu uygulamanın olduğunu söyledim. Yanılmıyorsam konuya din işleri yüksek hocalarımıza da sorduk. Uygulamanın yanlış olduğunu kabir kurbanı diye bir şey olmadığını paylaştık. Tabi çıkarlarına dokunan bazıları beni tenkit ettiler. Şimdiye kadar Yenişehir’e müftü gelmedi mi? Öncekiler bunu bilmiyor muydu? Şeklinde gıyabımızda konuşmalar yapıldı. Neticesinde bu uygulamanın din dışı olduğu anlatıldı. Tabi et nevalesi kesilenler üzüldüler. Bu işlerin menbağı ve fetvacıları kadınlardan oluşuyor. Sayın ilçe müdürümüz de bu konuyu Cuma hutbelerinden işlerler. Yanlışlardan dahi dönülür.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
Kabir kurbanı diye bir şey yoktur
Kıymetli okuyucularım,
Hiçbir dini delili olmayan tamamen bidat ve yanlış olan kabir kurbanı uydurukçası özellikle hanımlar arasında yaygın hal almış. Gelen telefonlardan ve hanımlar arasındaki sohbetlerden bunu anlamaktayız. Emekli müftü olmam hesabıyla dolaylı olarak şahsıma konu ile ilgili çok sayıda sorular gelmektedir. Konu uzun ve detaylı olduğu için kısa yoldan konuya girmek istedim. Evvela dinimizde kabir kurbanı diye bir kurban çeşidi yoktur. İfade tamamen uydurukçadır. Ayrıca birileri tarafından dinimize sokulan bir bidattır. Hatta sonu harama dayanır. Adak, ceza, akika ve mesike kurbanları, temattü haccı yapanların kestiği kurbanlar hatta şükürler bunların hiçbirisi arife günü kesilmez. Kefalet kurbanları bunlara dahildir.
Kıymetli okuyucularım,
1992’nin sonların Yenişehir’e geldiğimde dini kaynağa dayalı olmayan hiçbir delile tabi olmayan böyle bir çarpık uygulamanın olduğunu görmüştüm. Onlarca insan kabir kurbanı kesiyordu. Tabi bu uygulama birinin işine geliyordu. Cuma sohbetlerinde bu uygulamanın olduğunu söyledim. Yanılmıyorsam konuya din işleri yüksek hocalarımıza da sorduk. Uygulamanın yanlış olduğunu kabir kurbanı diye bir şey olmadığını paylaştık. Tabi çıkarlarına dokunan bazıları beni tenkit ettiler. Şimdiye kadar Yenişehir’e müftü gelmedi mi? Öncekiler bunu bilmiyor muydu? Şeklinde gıyabımızda konuşmalar yapıldı. Neticesinde bu uygulamanın din dışı olduğu anlatıldı. Tabi et nevalesi kesilenler üzüldüler. Bu işlerin menbağı ve fetvacıları kadınlardan oluşuyor. Sayın ilçe müdürümüz de bu konuyu Cuma hutbelerinden işlerler. Yanlışlardan dahi dönülür.