SON DAKİKA
Hava Durumu

İSTİKLAL MARŞIMIZIN KABULU VE MEHMET AKİF ERSOY (1)

Yazının Giriş Tarihi: 11.03.2021 18:32
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.03.2021 18:32
12 Mart 1921. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde İstiklal Marşımız kabul ediliyor. Tarih 27 Aralık 1936 Mehmet Akif Ersoy ölüm döşeğinde, bir siyasetçinin sorusu üzerine, "Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın' diyor. 
Akif 1873'te doğmuş 1936'da vefat etmiştir. Onun yaşadığı yıllar yakın tarihimizin en çalkantılı dönemidir. 1912-1913 Balkan Savaşları. 1914-1918 I Dünya Savaşı 1914-1918 Çanakkale Savaşları 1919-1922 Milli Mücadele yılları.

Tarihin en büyük ve en uzun ömürlü Devleti olan Osmanlı'nın yıkılışı ve birçok umutlarla kurulan Türkiye Cumhuriyeti. O bütün bunlara şahit olmuştur. Buhranlı, sancılı, sıkıntılı ve tereddütlü yıllar. “O benim milletime aittir” diyen Akif Safahat’ın baskılarına İstiklal Marşı'nı koymamıştır.  Akif'in Safahat’ta bulunmayan ve büyük bir yekün teşkil eden diğer şiirleri de vardır. Akif'in babası Tahir Hoca aslen Kosova'nın İpek şehrinden İstanbul'a göç etmiş Arnavut asıllı bir müderristir. İsminin anlamı gibi bu zat çok temiz yaşayan birisidir. Annesi Emine Şerife Hanım ise kökleri Buhara'ya dayanan bir Türk ailesindendir. Akif 5 yaşında Mahalle Mektebi’nde tahsile başlamış. 6 yaşına gelince Emir Buhari’deki ilk mektebe gitmiştir. Bir taraftan da babasından Arapça dersi almıştır. 3 yıl sonra okulu bitirip Fatih’teki merkez rüştiyesine devam etmiştir. Arapça’nın yanında Farsça’da öğrenmiş Esad dedenin Fatih’teki derslerine devam etmiş ve şairlik teşebbüsleri o dönemde başlamıştır. Rüştiye tahsilinden sonra Mülkiye Mektebi’nin lise kısmına girmiş bitirmeden babasını kaybetmiştir. Sarı güzel semtindeki evleri yanınca Akif ve ailesi bir müddet evsiz kalmışlardır. Tahir hocanın talebelerinden Sıtkı efendinin himayesinde yanan evin arsası üzerine yapılan yeni evlerine yerleşmişlerdir. Akif liseyi bitirdikten sonra Mülkiye’deki (Hukuk fakültesi) tahsiline ekonomik sebeplerden dolayı devam edememiş ve yeni açılan Baytar Mektebi’ne kayıt olmuştur. Bu sırada hem şiir hem de sporun yüzme ve güreş dallarıyla meşgul olmuştur. 1983’te okulunu birincilikle bitirmiş Baytar (veteriner) çıkmıştır. Umuru Baytar’iye müdürlüğüne müfettiş yardımcısı olarak çalışmaya başlamıştır. Bu sayede Rumeli ve Anadolu’yu dolaşma fırsatı bulmuştur. 1898’de Tophane-i Amire veznedarı Mehmet Emin Bey’in kızı İsmet Hanımla evlenmiştir. Akif 1908 Meşrutiyet sonrasında İttihat ve Terakki Cemiyetine üye oldu. Aynı yıl Darülfünün’da Edebiyat-ı Cemaniye hocalığına tayin edildi. 1913 yılına kadar mualimliğe devam etti.

Akif aynı yıl Sırat-ı Müstakim mecmuasının baş yazarı oldu. Adı da Sebilür-Reşat olarak değiştirildi. Dergi İslamcı aydınlardan meydana geliyordu. 1914 yılında Mısır ve Medine’ye giden Akif bu seyahat intibalarını el-Uksur 1915’de yayınladı.1914’de çıkan 1.Dünya Savaşı sırasında çıkan Almanlara esir düşen Müslüman esirlere uygulanmakta olan muameleleri yerinde görmek üzere müttefik devlet Almanya’ya gönderilmiştir. Bu önemli seyahatin en kıymetli olan Berlin Hatıraları adlı şiir 3 parça halinde 1915-1916-1918 yıllarında yayınlanmıştır.  
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.