Kıymetli Okuyucularım
1873 yılında İstanbul, Fatih'te dünyaya gelen Akif, 27 Aralık 1936 tarihinde İstanbul'da vefat etmiş ve Edirnekapı'da defnedilmiştir. 7 Aralık 2021 Pazartesi günü onun vefatının 85. yılıdır. Akif, 7 Kasım 1920'de açılmış bulunan İstiklal Marşı Yarışması’nda birinciliği kazanmıştır. 12 Mart 1921 tarihindeki TBMM oturumunda dönemin Marif Vekili Hamdullah Suphi Tanrıöver yarışma birincisi olan İstiklal Marşı'nı defalarca okumuştur. Mehmet Akif Ersoy bu şiiri Taceddin Dergahı'nda yazmıştır. İstiklal Marşı'nın yazılışında iman gözyaşları, öfke, sabır ve ümit hâkimdir. Marş, kağıtlara yazılmadan önce duvarlara kalplere ve gönüllere yazılmıştır. Tam da bu sırada Yunan ordusu Eskişehir'e ve Polatlı'ya kadar ilerlemeye başlamıştı. Akif, önce Allah'a sonra da Müslüman Türk milletine güveniyordu. Bu güvenini de "Ulusun korkma. Nasıl böyle bir imanı boğar. Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar" diyerek haykırmıştı. İstiklal Marşı Safahat'a alınmamış, ilk olarak Sebilür Reşad'ın 17 Şubat 1921 tarihli nüshasında yayınlanmıştır.
Kıymetli Okuyucularım
Akif 1898'de Tophane-i Amire Veznedarı Mehmet Emin Bey'in kızı İsmet Hanım ile evlenmiştir. 1914 yılında Mısır ve Medine'ye gitmiştir. Ayrıca 1. Dünya Savaşı sırasında Almanlara esir düşen Müslüman esirlere yapılan muamelelerin yerinde görülmesi için müttefik devlet Almanya'ya gönderilmiştir. Berlin hatıraları isimli şiir 3 parça halinde 1915, 1916 ve 1918 yıllarında yayınlanmıştır. Abbas Halim Paşa'nın daveti ile Mısır'a gitmiştir. Daha önce hicaz ziyaretini gerçekleştirmiştir. 1915'de Teşkilat-ı Mahsusa(özel istihbarat teşkilatı) reisi ile birlikte Necid Emir'i İbnürreşit ile gönderilmiş ve onun halifeye bağlılığı ve itaatının temini istenmiştir. Necid Çölleri’nden Medine'ye başlıklı şiiri bu seyahatin mahsulüdür.
Kıymetli Okuyucularım
Akif’in yaşadığı yıllar buhranlı ve bunalımlı dönemlerdir. İnsan haysiyeti İslam dini ve Müslüman Türk milleti söz konusu olduğu zaman o bir yanardağ gibi kükremiştir. Yumuşak huylu isem, kim dedi uysal koyunum kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum diyerek tavrını ortaya koymuştur. Bazı art niyetli ve münafık tipli kalem ve ağıza sahip olanlar Akif'le Atatürk'ü birbirine zıt(alternatif) göstermeye çalışmışlardır. Bilhassa Atatürk tarafından Akif'in Mısır'a sürgüne gönderilmesi gibi çirkin iftiraları savunanlar hala vardır. Özellikle Kur'an-ı Kerim'in tercümesi hususunda ortaya atılan alçakça iftiralar Akif’in de ruhunu rahatsız etmiştir. Konu ile ilgili detaylı bilgi için Kamil Kiras tarafından yazılan Kur'an tercümesi hakkında tarihi hatıralar ve ilmi hakikatler. Sebilürreşat, cilt 2, sayı 38, Nisan 1049, sayfa 196. Ayrıca Profesör Doktor Haydar Baş'ın kaleme aldığı ‘Hoş geldin Atatürk’ isimli eserin 619-652 sayfalarına bakabilirsiniz. Bu bağlamda Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'u(Mekanı cennet olsun) rahmetle anıyoruz. Yetişen neslimize onu çok iyi tanıtmalıyız. Ruhu şad olsun.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
İSTİKLAL MARŞIMIZ VE MEHMET AKİF ERSOY
1873 yılında İstanbul, Fatih'te dünyaya gelen Akif, 27 Aralık 1936 tarihinde İstanbul'da vefat etmiş ve Edirnekapı'da defnedilmiştir. 7 Aralık 2021 Pazartesi günü onun vefatının 85. yılıdır. Akif, 7 Kasım 1920'de açılmış bulunan İstiklal Marşı Yarışması’nda birinciliği kazanmıştır. 12 Mart 1921 tarihindeki TBMM oturumunda dönemin Marif Vekili Hamdullah Suphi Tanrıöver yarışma birincisi olan İstiklal Marşı'nı defalarca okumuştur. Mehmet Akif Ersoy bu şiiri Taceddin Dergahı'nda yazmıştır. İstiklal Marşı'nın yazılışında iman gözyaşları, öfke, sabır ve ümit hâkimdir. Marş, kağıtlara yazılmadan önce duvarlara kalplere ve gönüllere yazılmıştır. Tam da bu sırada Yunan ordusu Eskişehir'e ve Polatlı'ya kadar ilerlemeye başlamıştı. Akif, önce Allah'a sonra da Müslüman Türk milletine güveniyordu. Bu güvenini de "Ulusun korkma. Nasıl böyle bir imanı boğar. Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar" diyerek haykırmıştı. İstiklal Marşı Safahat'a alınmamış, ilk olarak Sebilür Reşad'ın 17 Şubat 1921 tarihli nüshasında yayınlanmıştır.
Kıymetli Okuyucularım
Akif 1898'de Tophane-i Amire Veznedarı Mehmet Emin Bey'in kızı İsmet Hanım ile evlenmiştir. 1914 yılında Mısır ve Medine'ye gitmiştir. Ayrıca 1. Dünya Savaşı sırasında Almanlara esir düşen Müslüman esirlere yapılan muamelelerin yerinde görülmesi için müttefik devlet Almanya'ya gönderilmiştir. Berlin hatıraları isimli şiir 3 parça halinde 1915, 1916 ve 1918 yıllarında yayınlanmıştır. Abbas Halim Paşa'nın daveti ile Mısır'a gitmiştir. Daha önce hicaz ziyaretini gerçekleştirmiştir. 1915'de Teşkilat-ı Mahsusa(özel istihbarat teşkilatı) reisi ile birlikte Necid Emir'i İbnürreşit ile gönderilmiş ve onun halifeye bağlılığı ve itaatının temini istenmiştir. Necid Çölleri’nden Medine'ye başlıklı şiiri bu seyahatin mahsulüdür.
Kıymetli Okuyucularım
Akif’in yaşadığı yıllar buhranlı ve bunalımlı dönemlerdir. İnsan haysiyeti İslam dini ve Müslüman Türk milleti söz konusu olduğu zaman o bir yanardağ gibi kükremiştir. Yumuşak huylu isem, kim dedi uysal koyunum kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum diyerek tavrını ortaya koymuştur. Bazı art niyetli ve münafık tipli kalem ve ağıza sahip olanlar Akif'le Atatürk'ü birbirine zıt(alternatif) göstermeye çalışmışlardır. Bilhassa Atatürk tarafından Akif'in Mısır'a sürgüne gönderilmesi gibi çirkin iftiraları savunanlar hala vardır. Özellikle Kur'an-ı Kerim'in tercümesi hususunda ortaya atılan alçakça iftiralar Akif’in de ruhunu rahatsız etmiştir. Konu ile ilgili detaylı bilgi için Kamil Kiras tarafından yazılan Kur'an tercümesi hakkında tarihi hatıralar ve ilmi hakikatler. Sebilürreşat, cilt 2, sayı 38, Nisan 1049, sayfa 196. Ayrıca Profesör Doktor Haydar Baş'ın kaleme aldığı ‘Hoş geldin Atatürk’ isimli eserin 619-652 sayfalarına bakabilirsiniz. Bu bağlamda Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'u(Mekanı cennet olsun) rahmetle anıyoruz. Yetişen neslimize onu çok iyi tanıtmalıyız. Ruhu şad olsun.