Fatih Sultan Mehmet Han, İstanbul’u fethederek devletini bir imparatorluk durumuna getiren şerefli ve müjdeli padişahtır. Babası ikinci Murat, annesi Hatice Alime Sultan’dır. Edirne’de doğmuş ve çok iyi bir eğitim almıştır. 1443’te Manisa’ya vali olarak gönderilmiştir. Ağabeyi Şehsade Alaatti’nin vefatı üzerine tahtın varisi olmuştur. Eylül 1444’te Haçlı Ordusu’nun Tuna’yı aşması üzerine Edirne’de telaş başlamıştır. Çandarlı Ordu’nın komutasını almak için ikinci Murat’ı Edirne’ye çağırmış ve Haçlılar büyük bir yenilgiye uğramışlardır. 1451’de babasının ölümü üzerine tahta çıkmıştır. Önce Yeniçeri’lere dayanan Çandarlı Paşa’yı yerinde bırakmış, Şehabettin Paşa’yı ikinci vezirliğe getirmiştir. Babasının Sırplarla ve Bizans’la yaptığı andlaşmaları yenilemiştir. Macarlarla da kısa süreli bir andlaşma yapmıştır. Osmanlı’ya karşı harekete geçen Karamanoğlu İbrahim Bey üzerine bir sefere çıkarak onu barış istemek zorunda bırakmıştır. Bundan sonra büyük bir enerji ve iman ile kafasına koyduğu İstanbul’un fethi işini ele almıştır. Yıldırım Beyazıt’ın yaptırdığı Anadolu Hisarı’nın karşısına Rumeli Hisarı’nın yaptırmıştır. 1452-1453 kışını yoğun bir hazırlıkla geçirmiş, o güne kadar görülmemiş çok büyük toplar döktürmüştür. Bizans’a yardım olanağına karşı Turhan Bey ve Mora Despotluğu üzerine akınla görevlendirmiştir. 6 Nisan 1453’te başlayıp 54 gün süren İstanbul kuşatmasını 29 Mayıs 1453’te tamamlamıştır. Fatih, Balkanlar’daki durumunu sağlamlaştırmış ve Sırbistan’ı Osmanlı Vilayeti durumuna getirmiştir. Mora’yı topraklarına katmıştır. Osmanlı Devleti’nin başkenti İstanbul olmuştur. Fatih Külliyesi’ni ve Topkapı Sarayı’nı yaptırmıştır. Fatih, Gebze yakınlarındaki Hünkar Çayırı’nda gut hastalığından ya da zehirlenerek şehit edilmiştir. Planlarını kimseye açıklamadan, bu son seferinin nereye olduğu bilinmemiştir. Fatih, iç siyasette eski nüfuzla ailelerin yaptırımlarını kırmıştır. devşirmelerin yönetimindeki denetimlerini arttırmıştır. Fatih Kanunnamesi adını taşıyan yasa ile devletin temel düzenini yerleştirmiştir. Fatih, bilim ve sanata çok önem vermiştir. Arap ve İran Edebiyatı’nı iyi bildiği için kendisi de mahlas kullanarak şiirler yazmıştır. Fatih Sultan Mehmet Han açık görüşlü, adaletten taviz vermeyen, taassuptan ve taklitten uzak bir liderdir. Tabiyata ve doğaya verdiği önem çok manidardır. Ormanlara olan hayranlığı herkese örnektir. ”Ormandan bir dal kesenin elini keserim.” Sözü günümüzün doğa ve tabiat katillerine, ormanlarımızı yakanlara ibret ve örnek olsun. 567 yıl evvel bir dahi. Mekanı cennet olsun