Kıymetli Okuyucularım,

Kadınlar hem peygamberimiz s.a. döneminde hem de ondan sonra ki dönemlerde devamlı söz sahibi olmuşlardır. Mesela savaşlarda devamlı görev almışlardır. İş ve ticaret hayatında hep ön planda olmuşlardır. Hatta Allah resulü kadınlarla istişare edip fikir alışverişinde bulunmuştur. Kimi zamanlarda onların dediği doğrultuda hareket etmiştir. Örneğin 622 yılındaki Hudeybiye anlaşmasında Mekkelilere çok taviz verildiğini düşünen Müslümanlara Peygamberimiz tıraş olmalarını, kurban kesmelerini söylemiş ancak birçoğunun bunu yapmadığını görmüş ve bunu sağlamamıştır. Duruma üzülen Allah resulü o sırada yanında bulunan Ümmü Seleme’ye danışmış o da Peygamberimize dışarı çıkıp önce kendisini kurban kesip, tıraş olmasını ardından sahabenin de mutlaka bu davranışları izleyeceğini söylemiştir. Peygamberimiz bu tavsiyeye uymuş ve problem çözülmüştür. Allah Resulünün vefatından sonra çıkan tartışmalarda Hz. Aişe annemize birçok olayda danışılmış ondan dini yorumlaması istenmiştir. Mesela 670 yılında vefat eden Safiye annemiz mirasının 3’te 1’ini yeğenine bıraktığını vasiyet etmiştir. Ancak yeğninin Yahudi olması vasiyeti geçersiz kılıp kılmayacağı konusunda tartışma çıkmıştır. Konu Hz. Aişeannemize sorulmuş ve onun belirttiği görüşe uygun olarak vasiyetin yerine getirilmesi kararı uygulanmıştır. Ayrıca Aişe annemiz erkek olsun, kadın olsun farklı düşündüğü kimseleri eleştirmekten ve onlarla fikri çatışmaya girmekten asla geri durmamıştır. Örnek olarak siyasi konularda Hz. Ali efendimizle yanlış hadis naklettiği için bu gerekçeyle Ebu Hureyre ile ters düşmüştür.

Kıymetli Okuyucularım,

Aişe annemiz ordu toplayıp damadı olan Hz. Ali’nin karşısına çıkmıştır. Hz. Ali aleyhine konuşmalar yapmıştır. Hiç kimse İslam’ın halifesi olan Hz. Ali’ye karşı çıktığı için neden evinde oturmadın, dört duvarın arasından çıkıp işlere karışıyorsun, erkeklerle konuşuyorsun” dememiştir. Bazı cahil, cühela ve safta takımına duyurulur.