Kıymetli Okuyucularım,

Kitabımız Kuran’ı Kerim, kadın ve erkeği birbirlerinin dostları olarak bildirerek birini diğerine tercih etmemiştir. Tövbe suresinin 71’inci ayetinde “İnanan erkeklerle inanan kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyilikleri emreder, kötülüklerden alıkoyar sakındırırlar. Namazı kılarlar. Zekâtı verirler. Allah’a ve onun elçisi olan resulüne itaat ederler. İşte bunlara Allah rahmet merhamet edecektir. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir. Hüküm ve hikmet sahibidir” buyurmaktadır. Bazılarının dillendirdiği yanlış anlayışa göre Kuran’ın kadınları pek muhatap almadığı büyük ölçüde erkekleri kayırdığı yanlış ve doğru olmayan bir yaklaşımdır. Burada kötü ve art niyet yoksa cehalet ve bilgisizlik vardır. Arapça dilbilgisi gramerinde kullanılan zamirler çok önemlidir ve yorumda yanlışlıklara sebep olmaktadır. Mesuliyet açısından namaz, oruç, hac, zekât, tartı, ölçü, şirk koşmak, hile yapmak, yalan konuşmak, adaletli olmak gibi birçok konuda kadın ve erkeklerle ilgili hükümler zamirlerle vurgulanmıştır. Bütün hükümlerde kadın ve erkek cins ayrımı yapılmadan sorumludurlar.

Kıymetli Okuyucularım,

Kadınların, İslam dini ile kazandıkları haklar maalesef İslam adına birileri tarafından gasbedilmiştir. Günümüzde bunun örnekleri çoktur. Mesela İran, Afganistan, Suudi Arabistan ve birçok sözde İslam ülkesi. Ayrıca bazı cemaatler, tarikatlar ve Taliban gibi Hizbullah gibi terör örgütleri buna dâhildir. Peygamberimiz s.a döneminde Hz. Hatice Annemizin ticaretle meşgul olduğu, Hz. Aişe Annemizin Peygamberimizle birlikte birçok savaşa katıldığı bilinmektedir. Ayrıca kadınların ilim tahsili erkekler gibi farzdır. Zeynep Annemiz dericilikle uğraşmıştır. Her halükarda kadınlar sosyal hayatın içinde yer almışlardır. İslam Dini bu kapıyı aralamıştır. İslam adına o kapıyı kapatmak isteyen yobazların bu tutumu İslam’la alakalı değildir.

DEVAM EDECEK…