Kıymetli okuyucularım,
Cahiliyet döneminde yani İslam’dan önce kız çocukları pek işe yaramayan, korumaları zor olan, ailelerine yük sayılan varlıklar olarak kabul edilmiştir. Bilindiği gibi bu yüzden bazı yeni doğan kız çocukları toprağa diri olarak gömülmüştür. İslam öncesi bu uygulama adet halinde uygulanmıştır. Miras taksimleri dâhil kadınlar için her olumsuz tablo mevcuttur. Kuran’ı Kerim’in inmesiyle kadınların hak ve özgürlükleri, hürriyetleri garanti altına alınmıştır. Belli sınıf ve şahıslara ait olmaktan çıkarak toplumdaki yerlerini almışlardır. Çünkü kadınlarda erkeklerde insandır. Kuran, “Ey iman edenler” dediğinde kadını da, erkeği de kapsamına almıştır. İman eden kim varsa; kadın, erkek, yaşlı, genç, Arap olan, zenci, beyaz herkes eşitlenmiştir. İnanan erkeklere ne vaat ediliyorsa inana kadınlara da aynısı vaat edilmiştir. Ahzap suresinin 35’inci ayeti buna açık örnektir. Allah şu kişiler için bir affedilme ve büyük bir ödül hazırlamıştır. “Müslüman erkekler, Müslüman kadınlar, özü sözü doğru olan erkekler, özü sözü doğru olan kadınlar, sabreden erkekler, sabreden kadınlar, Allah korkusuyla ürperen kadınlar, Allah korkusuyla ürperen erkekler, Sadaka veren erkekler, sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler, oruç tutan kadınlar, namuslarını koruyan erkekler, namuslarını koruyan kadınlar, Allah’ı çok anan erkekler, Allah’ı çok anan kadınlar.”
Kıymetli okuyucularım,
Burada görüldüğü gibi kadın ile erkek arasında bir uçurum yoktur. İki cins için farklı hüküm yoktur. Ancak boşanma durumunda olan bir kadının yeniden evlenebilmesi için üç ay beklemesi yani hamilelik durumunun olup olmadığını anlamak için gerektiği kadınlara özel bir hitaba örnektir. Böylece bir çocuğun babasının kim olduğu anlaşılacaktır. Bugün için araştırmalar bu durumu çözmüştür. Gelinen ahlaki çözülmeler noktasında durum zaten bellidir.
DEVAM EDECEK.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
İSLAM VE KADIN (4)
Kıymetli okuyucularım,
Cahiliyet döneminde yani İslam’dan önce kız çocukları pek işe yaramayan, korumaları zor olan, ailelerine yük sayılan varlıklar olarak kabul edilmiştir. Bilindiği gibi bu yüzden bazı yeni doğan kız çocukları toprağa diri olarak gömülmüştür. İslam öncesi bu uygulama adet halinde uygulanmıştır. Miras taksimleri dâhil kadınlar için her olumsuz tablo mevcuttur. Kuran’ı Kerim’in inmesiyle kadınların hak ve özgürlükleri, hürriyetleri garanti altına alınmıştır. Belli sınıf ve şahıslara ait olmaktan çıkarak toplumdaki yerlerini almışlardır. Çünkü kadınlarda erkeklerde insandır. Kuran, “Ey iman edenler” dediğinde kadını da, erkeği de kapsamına almıştır. İman eden kim varsa; kadın, erkek, yaşlı, genç, Arap olan, zenci, beyaz herkes eşitlenmiştir. İnanan erkeklere ne vaat ediliyorsa inana kadınlara da aynısı vaat edilmiştir. Ahzap suresinin 35’inci ayeti buna açık örnektir. Allah şu kişiler için bir affedilme ve büyük bir ödül hazırlamıştır. “Müslüman erkekler, Müslüman kadınlar, özü sözü doğru olan erkekler, özü sözü doğru olan kadınlar, sabreden erkekler, sabreden kadınlar, Allah korkusuyla ürperen kadınlar, Allah korkusuyla ürperen erkekler, Sadaka veren erkekler, sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler, oruç tutan kadınlar, namuslarını koruyan erkekler, namuslarını koruyan kadınlar, Allah’ı çok anan erkekler, Allah’ı çok anan kadınlar.”
Kıymetli okuyucularım,
Burada görüldüğü gibi kadın ile erkek arasında bir uçurum yoktur. İki cins için farklı hüküm yoktur. Ancak boşanma durumunda olan bir kadının yeniden evlenebilmesi için üç ay beklemesi yani hamilelik durumunun olup olmadığını anlamak için gerektiği kadınlara özel bir hitaba örnektir. Böylece bir çocuğun babasının kim olduğu anlaşılacaktır. Bugün için araştırmalar bu durumu çözmüştür. Gelinen ahlaki çözülmeler noktasında durum zaten bellidir.
DEVAM EDECEK.