Kıymetli okuyucularım,
Zariyat suresinin 56’ıncı ayetinde, “İnsanlar; ins ve cinleri sadece bana kulluk etsinler diye yarattım” buyrulmaktadır. Ayette geçen kulluk(yabüdun) ifadesi Allah ile kul arasındaki bağlantıların tamamını ifade eder. Fakir, muhtaç ve yoksulluk çekenleri doyurmaktan adil olma, adaletli davranmaya, oruç tutmaktan, namaz kılmaya, Allah’a daima tefekkür etmeye yani Allah rızası için yapılan tüm eylemler kulluğun geniş bir anlamını ifade eder. Kulluk sözü sadece insanlar için kullanılmıştır. Kadın ve erkek şeklinde bir ayrım yapılmamıştır. Kuran’da kadınının erkek için yaratıldığını destekleyen hiçbir ayet yoktur. Kaldı ki bu görüş İslam dini açısından büyük günah kabul edilir. Hatta insanı şirke kadar götürecek bir tehlikedir. Yani kadında, erkekte Allah için vardır. Allah için var olmanın yanına birde erkekler için var olmayı eklemek Kuran’ın ortaya koyduğu zihniyet ve anlayış açısından asla kabul edilemez. Neredeyse tümü erkek olan tefsirciler, Âdem ile Havva’nın yaratılış hikâyesini İsrailiyet kaynaklarından alarak kendi yorumlarını eklemişlerdir. Böylece İslam’da kadının ikinci sınıf olduğu inancı oluşturulmuşlardır. Halbuki yüce Allah, Âdem ile Havva’yı nefsi vahide(bir nefis olarak yaratıldığını açıkça ifade etmiştir.) Şimdi, Nisa suresinin birinci ayetinin anlamına bakalım, “Ey insanlar sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan ikisinden birçok erkek ve kadın meydana getirip yayan rabbinize karşı gelmekten sakının. Kendisi adına biri birinizden dilekte bulunduğunuz Allah’a karşı gelmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakını. Şüphesiz Allah üzerinizde bir gözetleyicidir. Ayetteki ondan ifadesi onan türünden şeklinde anlaşılmaktadır. Bkz: Diy. İş. Bşk. K. Meali sayfa 76. Elbette buna benzer birçok ayet mevcuttur. Tek nefis sözünün anlamı noktasında bazı çağdaş tefsirciler Hz. Âdem’in kaburga kemiğinden eşinin de yaratıldığına dair bir kaynak olmadığını söylemişlerdir.

DEVAM EDECEK.