Ekseriyeti teşkil eden usul alimleri hata ve beyanı iki kısma ayırmıştır. Bunları ayrı ayrı ele almak bir makaleye sığacak kadar kısa değildir. Ancak en geniş manasıyla ve bütün kısımlarıyla içtihada muhtaç olunduğunu ve bu bağlamda içtihadın zaruri olduğunu savunan ilim erbabı nakli ve akli delillerin önemine işaret etmişlerdir. Mesela İmam-ı Şafii kıyas yoluyla varılan hükümlerin ilahi beyan içinde yer aldığını ifade etmiştir. Aslında Peygamberimizin Muaz B. Cebele hitaben ‘Aradığın hükmü kitap ve sünnette bulamazsan’ buyurması bu iki kaynağın her hadisenin açık hükmünü ihtiva etmediğini göstermektedir. Burada ‘rey’ önem arz eder. Ancak onu kullanmak için yeterli ilmi ehliyetin ve birikimin olması lazım ki günümüzde bunların sayısı bir hayli azdır. Bunu anlamak için Tövbe Suresi’nin 122. ayetini iyi anlamak lazımdır. “Müminlerin hepsi savaşa çıkacak değildir. İçlerinden her bölüğün bir kısmı dinin (inceliklerini ve hak olduğunu) iyice anlamak, dönünce de kavimlerini sakındırmak için savaşa çıkmamalıdırlar. Olur ki berikiler de sakınırlar” Toplumda müçtehidin yetiştirilmesinin farz olduğunu söyleyen İmam-ı Gazali bu gerçeği net olarak ifade buyurmuştur. Burada şu gerçeği tekrar etmekte fayda vardır. Bir takım çığırtkan ve şarlatanların kendilerini müçtehid yerine koyarak kehanetten bahsetmeleri çok abes ve din adına kirli bir iştir. Öyle ise içtihadın hayati bir zaruret olduğunu anlamak ve işi ehlinden öğrenmek mecburiyeti vardır. Bugün içinde bu çarenin en güzel merkezi ‘Din İşleri Yüksek Kurulu’ olur ki başvurmamız gereken yer Diyanet İşleri Başkanlığı’dır.
Devam Edecek.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Zekeriya Kılıç
İslam nasıl güncellenir (4)
Devam Edecek.