SON DAKİKA
Hava Durumu

İSLAM ADINA İSLAMA UZANAN ŞOM AĞIZLAR VE TÜRK MİLLETİ

Yazının Giriş Tarihi: 12.11.2020 16:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.11.2020 16:55
Ciddi şekilde incelenir ve araştırılırsa, başta Suudi Arabistan ve İran olmak üzere, İslam ülkeleri olarak bilinen ve lanse edilen devletlerin hiç birisi mukaddes dinimiz İslam’ın ortaya koyduğu Cihan-ı Şümül ve evrensel prensiplerine bağlı değildir. Türkiye’de buna dâhildir. Mesela İran’da Ayetullah Humeyni’nin gerçekleştirdiği darbeye bağlı olarak maalesef İslam Devrimi adı verilmiştir. Ancak bu hareket İslam’dan ziyade bir ‘Şia’ hareketidir. İslamiyet her zaman olduğu gibi şemsiye yapılmıştır. Asırlarca İslam’a hizmet etmiş ve önderlik yapmış olan Müslüman Türk Milleti’nin böyle bir molla devrimi ile alakası olmayacağı gayet açıktır. Suudi Arabistan için İslam ülkesi, İslami prensiplerin tatbik edildiği devlet diye bir anlayış hâkimdir. Bu anlayış ve bu cühela görüş tamamen yalandır. Dünya kamuoyunda ise İslam’a vurulan en kirli ve aşağılık darbedir. Krallıklar, şeyhlikler, emirliklerle İslam’ın hiçbir bağı yoktur. İslam’ın; Cihan-ı Şümül, evrensel öğreti ve mesajlarına en uygun devlet ve milleti idare şekli şüphesiz Cumhuriyet’tir. Cumhurun görüşü, cumhur uleması, cumhura göre ifadeleri bunun açık örneğidir.
Atatürk’ün bu bağlamda Türk Milleti’ne en müstesna, en güzel ve en anlamlı hediyesi kuşkusuz Cumhuriyet’tir. Bunun içindir ki Humeyni ve ekibi devamlı olarak sözlü ve yazılı şekilde Atatürk’e saldırmışlardır. Örneğin Humeyni, İran’a hâkim olduktan sonra kurduğu Bazargan Hükümeti’nin Dış İşleri Bakanı İbrahim Yezdi, bir dergiye şu açıklamayı yapmıştır. Derginin adı Keyhan’dır. Rejimin yarı resmi yayın organıdır. Açıklamanın tamamı “Türk-İran Münehasebetlerinde Şiiliğin Rolü” adlı ederin 102-103. sayfalarında mevcuttur. Özeti Şudur; “Türkiye’de askerler yönetimi bir kez daha ele geçirdiler. Esasında Türkiye’de vuku bulan 12 Eylül 1980 Darbesi, İran İslam Cumhuriyeti aleyhine yapılan bir harekettir. Gerçekte Türkiye müzmin haslıklardan müzdarip bir ülkedir. Hatalıkların kökünü aramak için uzak geçmişe göz atmak lazım gelir. Bunlar Türkiye’ye geçen 50-60 yıldan Cumhuriyet’in ilanından bu yana acı çektirilen ve bugünkü krizlere sebep olan haslıklardır.” Bay dış işleri bakanı devam ediyor ve diyor ki; “Türkiye’de Pan- Türkizm akımını başlatan Mustafa Kemal Türkleri diğer Müslümanlardan ayırmıştır. Pan Türkistler Asya çöküntüsü içindedir. Mustafa Kemal ve Pan Türkistler halkı her yönü ile Avrupalaştırmaya gayret ediyordu. Bu gelişmeler yüzünden zor kullanılarak halkçı çizgiden uzaklaşılmış, din ve devlet işleri birbirinden ayrılmıştır.” İran Dış İşleri Bakanı uzun uzun yazdıktan sonra şu ifrazatı (kirli düşünceyi) dile getiriyor; “12 Eylül Darbesi Türkiye’nin laiklikten ayrılmayacağını yeni liderler tarafından açıklamıştır. Türkiye Hükümeti karşısında takınılacak her türlü tutum ve davranışımız mutlak İslam Devrimi’nin temel prensiplerine ve İslam Cumhuriyeti’nin korunmasına yönelik olmalıdır.” İşte Türkiye’de Mustafa Kemal Atatürk’e karşı alınan tavırlar doğrudan ve dolaylı olarak onu yıpratma manevraları bu bağlamda ele alınmalıdır. Müslüman Türk Milleti ve Türk gençliği bu konularda uyarılmalıdır. Şom ağızlılara ve laf ebelerine asla fırsat verilmemelidir. Türk Milleti uyanık olmak zorundadır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.