SON DAKİKA
Hava Durumu

İslam âleminin bir Ömer’e ihtiyacı var (1)

Yazının Giriş Tarihi: 15.11.2017 21:53
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.11.2017 21:53
Sevgili okuyucularım.
Bir milletin huzurlu ve mutlu olması topyekün kolektif bir sorumluluk ister. Yani baştan ayağa, ayaktan başa kadar herkesin mesuliyetini idrak ettiği bir şuur, “Suç işleyen kızım Fatıma da olsa cezasını çeker” buyuran bir Peygamberin ümmetiyiz. Adaleti emreden Yüce Allah’ın kullarıyız. “Fırat kenarında bir kurt kapsa koyunu, sorar Allah Ömer’den onu’’ diyen bir halifenin sevdalılarıyız. “Vicdanların karardığı yerde kanunlar sükût eder (susar)”, “Adalet adil adamların elinde vezir, hainlerin elinde rezil olur’’ diyen bir misyonun evlatlarıyız.
Bütün bu ilahi ve milli zenginliklerin mirasyedileri olarak tam bir çöküş ve zillet girdabında yüzüyoruz. Milli ve manevi kültürümüz taşerona havale edilmiş vaziyette, yıllarımız heba olup gidiyor. Yargı denilen o kutsak kavram bir yerlere angaje olmak zorunda kalıyor. Dini hayatımız ve kültürümüz cemaatçi yapılanmaların eline, inisiyatifine bırakılıyor. Sık sık kurtarıcılar geliyor, kurtarıcılar geliyor bir türlü kurtarılamıyoruz. Gelenler hep kendilerini, çevrelerini ve avanelerini kurtarıyorlar. Ne garip bir tecelli ise bir türlü Türk milletini kurtaramadılar. İlan edilen mehdiler de, İsa’yım diyen meczuplar da hep dalkavuk, dalavereci çıktılar.
Bir bakıyorsunuz asker, sivil, bürokrasi, akademisyenler herkes, “Kardeşim biz bu ülkenin sahibiyiz, bu halkın ne olacağı belli değil. Allahın izniyle bu problemleri çözeceğiz” diyorlar. Ancak çözüm için problem yok, proje yok, plan yok, sadece yuvarlak laf ve sözlerle işi götürüyorlar. Daha doğrusu sistemin cevherindeki çatlakları giderecek kurumsal düzenlemeleri yapacak cesur, milli ve manevi imanı aksiyona dönüşmüş babayiğitlere ihtiyacı var. Şakşakçı laf ebelerinin ve korkakların yapacağı iş değil devlet yönetmek.
Bir İmam-ı Azam, bir İmam-ı Şafi’yi düşünün. Yaşadıkları devrin dayatmacılarına karşı batıl ve din dışı fetvalara hayır diyerek zindanlarda işkenceyle ölümü (şahadeti) göze alan o mübarek zatlar hiç mi bize örnek olmuyor? Onlar şahadet şerbetini içti de, onlara zulmedenler ölüp gitmedi mi? Demek oluyor ki her dönemde beşeri güç sahipleri için hukuk düzenleniyor. Garibanlara uygulanan kurallar güçlülere uygulanmıyor. Devlet düşmanları hainler ve iç kurtlar bellidir. Ancak bazı olumsuzluklara itiraz eden ve hayır diyen herkes devlet düşmanı değildir. Bunların örneklerini kısaca sıralamak gerekirse önümüze binlerce, hatta on binlerce malzeme çıkar. İşte bu seride o kirli malzemeleri ve işlemeyen hukuk kurallarını anlatmaya çalışacağım. Kısmet olursa somut örneklerle okuyucularımı aydınlatma gayretim devam edecek…
                                                                                                                                                   Devamı var…
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.