Kıymetli okuyucularım,

Sevgili Peygamberimiz (S.A.) bir mübarek sözünde “En çok fetva vereniniz ateşe en yakın olanınızdır” buyurmaktadır. Okumadan, araştırmadan sebepler zincirini bilmeden her önüne gelen fetva vermeye başladı. Akıllı telefon denilen ve birçok insanı fikren esir almış olan cep telefonları birileri için adeta sığınacak yer olmaya başladı. Burada aklıma şu olay geliyor. Yenişehir’de müftülük yaptığım yıllarda Beypınar Köyü’nde bir hadise yaşadık. Sağlık Bakanlığı’nın ekipleri çocuk felci aşısı için köye gittiler. Günlerden Cuma, köyün imamı hutbeye çıkıyor ve şöyle diyor: “Cemaat bu aşı kısırlık yapmaktadır. Çocuklarınızı sakın aşılatmayın.” Görevli sağlıkçıklar Bursa İl Sağlık Müdürü’nü arıyorlar. Müdür Bey, sayın Vali Bey de acele olarak Yenişehir Kaymakamı’nı arıyor. O dönemde Sayın Fahri Aykırı, Yenişehir Kaymakamı’dır. Kaymakam Bey de acele beni aradı. Durumu öğrenip acil bilgi istedi. Ben de acele olarak yanıma iki jandarma, bir astsubayımızla birlikte köye gittim. İnsanları dinledim. Durum doğru, imamı çağırdım ve kendisine böyle bir şey varsa iddiası doğru ise O’nu takdirname ile mükafatlandıracağımızı söyleyip bilgiyi nereden aldığını sordum. Cevap olarak “Hocam ben bu bilgiyi radyodan bir FM kanalında dinledim” dedi. O yıllarda özellikle İsviçre’de bu tip yayınlar çoktu. Başta gizli Komünist Partisi, Yehova Şahitleri ve kiliseler birliği bu tip yayınları devamlı yapıyordu. İmam arkadaşa dedim ki “Sen FM kanalında Hz. Peygamberimizin Allah’ın resulü olduğunu inkar eden bir keferenin sözünü duysaydın buna cemaate hutbeden ilan mı edecektin?” diyerek sert çıktım. İlçe dışına tayini yapıldı.

Kıymetli okuyucularım,
Meslektaşlarım kusura bakmasınlar. İnternet üzerinden fetva vermekten vazgeçsinler. Google alimliğini lütfen bıraksınlar. Kafalarına ve siyasi görüşlerine göre ayetleri yorumlayanların uydurukça sözlerini hadis diye lanse edenlerin oyunlarına gelmesinler.

DEVAM EDECEK…