Kıymetli okuyucularım.
Hem çevremizde hem de dünya genelinde şahit olduğumuz o kadar uyarı, ihtar ve ikaz var ki görmemek için kör ve beyinsiz olmak lazım. Kara renkli kapitalist emperyalizm ile kızıl renkli emperyalizmin yatakçıları ve piyonları meydana gelen uyarı ikaz ve ihtarları göstermemek için aklımıza gelen ne kadar ihanet varsa piyasaya sürmektedir. Kara renkli kapitalist emperyalizm tek elini aldığı emrinde olan çok uluslu şirketlerin kontrolünde az gelişmiş ya da gelişmekte olan milletlere (devlet ve halklara) yardım etmek özgürlük ve uygarlık (medeniyet) götürmek maskesi altında sınıfsal savaş çığırtkanlığı yapmaya devam etmektedirler. Bu sahte sloganlarla işgallerine devam etmektedirler. Her iki ihanet odağı taşeronları vasıtasıyla terör kargaşa ve kavga ortamı için piyonlarını kullanmaya devam etmektedirler.
Kıymetli okuyucularım.
Ciddi anlamda ele alınırsa yeryüzünde ezilen, sömürülen milli kaynaklarına el konulan üçüncü dünya ülkeleri vardır. Bunlar daha çok Asyalı Afrikalı birini ufaklığı devletlere, devletçiklere, beylik ve emirliklere hatta federasyonlara bölünmüş milletlerden ibarettir. Üzülerek ifade etmek gerekirse bu insanların sayıları bir buçuk milyardan daha fazladır. İşin en garip ve en ızdırap verici yanı ise bu nüfusun çoğunluğunun Müslüman oluşudur. Ayrı bir acı tarafı ise ezilen ve sömürülen Müslümanlar arasında Türk Milleti'ne mensup kişiler varmış. Mesela 1970 yılında yapılan bir araştırmaya göre yabancı boyunduruğu altında tam bir sömürge hayatı yaşayan Türk nüfusun sayısı Türkiye’mizde bulunan genel nüfusumuzun tam iki katıdır. (Bak. Ahmet Arvasi T. İ. Ül. Sayfa 8.)
Kıymetli okuyucularım.
Küresel emperyalist güçler korkunç bir şekilde sömürmek istediği milletlerin evlatlarını, milli tarihlerine, milli ve mukaddes değerlerine, milli ülkülerine ve milli menfaatlerine düşman etmek için ellerinden gelen bütün ihanetlere başvururlar. Beyinleri parsellerken, ülkenin ekonomik değerlerini de parsellemeye çalışırlar. Ülkenin öz evlatları birbirleriyle çekişmeye ve boğuşmaya başlarlar. Bunlar kurdukları tuzaklarla neslimizi ayrıştırırlar. Sanki bir insan hem dindar hem milliyetçi hem de medeniyetçi olamazmış gibi uydurukçalarla gençlerimizi birbirlerine zıt hale getirdiler.
Kıymetli okuyucularım.
Mekânı cennet olsun. Bu oyunları merhum Atatürk bozmuş ve düşmanların tuzaklarını kırmıştır. Türklüğü ve milliyetçiliği ayakları altında çiğnediğini söyleyenler hala mevcuttur bunların tamamı Cumhuriyet'e ve Atatürk'e düşmandırlar. Uyanık olmakta fayda var. Yaşadıklarımızdan ders ve ibret almalıyız.