Aslında dünyamız kötü ve çirkin değildir. Dünyamızı bozan, çirkinleştiren, yaşanılmaz hale getiren zihniyet ve o zihniyetin şeytanları bellidir. Onlar zalimdir, onlar nankördür, onlar acımasızdır. Onların olmayan namusları, şerefleri, haysiyetleri sadece paradır. Onlar için dünyada iklimlerin değişmesi, suları kirlenmesi, havanın zehirlenmesi hiç önemli değildir. Onların piyonları, uşakları, yavşakları bir hayli fazladır. Onlar için açlıktan ölen çocuklar, bombalarla parçalanan canlar birer kuru yaprak mesabesindedir. Onların yarış atları, süs köpekleri, evcil kedi ve maymunları Müslümanların tamamından kıymetlidir. Çünkü onlara göre “İslam alemi sömürülmesi gereken pazarlardır. Müslümanlar ise avlanması gereken hayvanlardır.” Onların birliği, ortaklığı, müttefikliği, dostluğu tamamen çıkara, menfaate, sömürüye dayalıdır. Onlar medeni geçinirler. Aslına bakarsanız onlar, medeni dünyanın alçaklarıdır. Onlara yatakçılık yapanlarda en az onlar kadar alçaktırlar. İşte onların başını çeken Amerika. Onun peşinden gelen İngilizler, Fransızlar ve diğerleri. Al birini vur ötekini, İsrail’i zaten söylemeye gerek yok. Ortadoğu da onların öncü karakolu ve zulüm çarkı, peki bunların kalibresi belli, ya bunlara yalakalık yapan, bunlarla içli dışlı olan sahte ve sözde Müslüman liderlerin durumu ne olacak? Kuduz köpekler gibi birbirlerini boğmaya çalışırlar, birbirlerini pusu kurarlar, birbirleri ile savaşırlar. O iblisler de kıs kıs gülerek imal ettikleri silahları Müslümanlarda denerler. Hem de Hans’ın hatırına Hasan’ı Hasan’a vurdurarak. Salomun’un hatırına Salim’i Salim’e öldürterek. Yuh olsun hepsine bin defa yuh olsun.