SON DAKİKA
Hava Durumu

İnsanlık bilerek ihanete itiliyor.

Yazının Giriş Tarihi: 24.01.2019 21:23
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.01.2019 21:23
Çağımızın hatta günümüzün en korkun ve en tehlikeli yıkımı hiç şüphesiz ekonomik faaliyetlerin zorlanmasıdır. Ruhsuz bir bütünleşmeye yol açan, aynı zamanda ‘ekmek kaygısına’ düşen binlerce insanların hiçbir kültür bağının olmadığı insanlarla bir araya gelip, bütünleşmeye mecbur kalması çok manidardır. Bir iman, bir ruh, bir ahlak, bir gönül bağı, milli ve mukaddes bir ülkü şuurunun olmadığı cemiyetlerde, makinalaşmış toplumlarda milli bir kültür teşekkül ettirilmişse motor hamur tulumlarının, makine gürültülerinin arasında insan kalbinin sesi işitilmez olur. Sinirli, asabi insan yığınları “ mide kaygısı için bir çok insanı değerleri ayak almaya başlar.  Mukaddes kavramlar bile paralı olur. İşte milli tarımın ve ona paralel olarak hayvancılığın giderek zayıflatılması ve hatta yok olmaya mahkum edilmesi Müslüman Türk toplumunda sosyal bir çözülmeye sebep olmaktadır. Bazı ilim adamlarına göre, insanlar arasındaki barış ver düzen tamamı ile maddi sebeplerden, ekonomik illetlerden dolayı otomatik olarak buhrana dönüşür. Köylerden şehirlere yoğun olarak bir akının, bir göçün başlaması hızlı sanayileşmeden dolayıdır. Bu da çok çetin problemlere kaynak olmuştur. Bu bağlamda devleti iclare etmek bile zorlaşmıştır. Gelişmelerden habersiz, yahut yetersiz ve şartlanmış kadrolar iyice bitkinliğe itilmiştir. Bu durum üçlü bir anlayışı getirmiştir. Birisi bu hızlı gidişi durdurmak için görüş ileri sürerken, diğeri gelişi oluruna bırakmayı uygun bulmaktadır.  Bir diğeri ise, ‘artık eski kültür değerleri yıkılacak, yeni maddi iletişim ve üretim ilişkilerini kendi üst yapısını zaman içinde kovacaktır.’ Böyle düşünenleri ise,  ‘eski yapının ve düzenin bir an önce yıkılması için çalışmaktadır. Halbuki cemiyetimiz gelişmektedir ve bu gelişmeyi durdurmak artık mümkün değildir. Elbette yol değirmeni ile uğraşma zamanı geçmiştir. Ancak bu gidişi başı boş bırakmak büyük cehalet ve gaflettir. İnsan iradesini kullanarak “ilim ve eğitim” yolu ile gelişmeleri planlama gücüne sahiptir. Bu güç Türk Milletinde mevcuttur. Yeter ki onu harekete geçirecek iç kadroların dışında olsunlar. Elbette iş başında olanlar milli ve manevi mesuliyeti idrak etmelidirler. Değilse birisi ayda 22 milyon, diğeri ise 15 milyon, bir diğeri, 7 milyon alırda çoğunluk iki milyonla yaşamaya terk edilirse bu gözlerden kaçmaz. Kaçtı sananlarda yanılırlar.
 
Devamı gelecek…..

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.