Sevgili okuyucularım,
Dinimizde anne-babanın birbirine karşı sorumlulukları olduğu gibi, çocuklarına karşı da önemli sorumlulukları vardır. Unutmayalım ki her yeni doğan çocuk, aile için yeni bir mutluluk ve sevinç vesilesi olması yanında yeni sorumlulukları da getirir. Anne-babanın bu konudaki üç noktada toplamak mümkündür.
1: çocuğun maddi ihtiyaçlarını karşılanması
2: çocuğa sevgi ve şefkat
3:çocuğun eğitimi
a) Çocuğun maddi ihtiyaçlarının karşılanması, çocukların beslenme barınma, giyim, kuşam ve sağlık gibi maddi ve bedensel ihtiyaçlarının karşılanması ailenin başta gelen görevidir. Peygamberimiz kişinin hayır yolunda harcadıkları içinde sevabı en çok olanın, aile bireylerine yaptığı harcamalar olduğunu belirtmiş; başka bir hadisinde, “İnsanın aile bireylerini sefil bırakmasıgünah olarak kendisine yeter” buyurmuştur.
b) Çocuğa sevgi ve şefkat göster gösterilmesi hususunda, Peygamber efendimizin gerek kendi çocuklarına ve torunlarına, gerekse diğer çocuklara karşı son derece şefkat, merhamet ve sevgi hisleri duyması, onları bağrına basıp, öpmesi, hatalarını bağışlaması, şakalaşması, hatta oyunlarına katılması ile ilgili pek çok hadis rivayet etmiştir. Onun çocuklara olan düşkünlüğünü yadırgayan birine, “Allah senin kalbinden merhameti söküp almışsa ben ne yaparım” buyurmuştur.
c) Çocuğun eğitimine gelince, onun eğitimi, dini, ahlaki ve mesleti eğitimi ailenin en zor ve zor ve o kadarda önemli görevidir. Müslüman ahlak ve eğitim bilginleri Allah’ın Rab (terbiye edici, eğitici) şeklinde ismini de buna delil gösterirler. Hz. Peygamberimiz, “Ben ancak bir öğretmen olarak gönderildim” anlamındaki hadisi ise eğitimin bir peygamber mesleği olduğunu gösterir.
Eğitimin temel amacı ise bilgide ve ahlakta donanımlı olmaları donanımlı olmalarını sağlamaktır. “Hiçbir baba çocuğuna güzel terbiyeden daha değerli bir miras bırakamaz” anlamındaki açık ifadesi birçok gerçeği ortaya dökmektedir.
Aile ortamı aynı zamanda bir eğitim ortamıdır. Eğitimde bilgiden daha önemli olan ahlak olduğunu asla unutmayalım. Davranış, terbiye saygı, sevgi, dostluk, helal kazanç, çalışkanlık daima ön planda olmalıdır. Hukuk eğitimi alıp adaleti çarpıtmak ve zedelemek, iktidar eğitimi alıp devleti soymak, coğrafya, tarih eğitimi alıp vatan haini olmak, sosyal bilimler okuyup terörist olmak eğitim adına ihanettir. Eğitim moda köleliği de değildir. DEVAM EDECEK
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
İnsanın ahlaki görevleri ve sorumlulukları (5)
Dinimizde anne-babanın birbirine karşı sorumlulukları olduğu gibi, çocuklarına karşı da önemli sorumlulukları vardır. Unutmayalım ki her yeni doğan çocuk, aile için yeni bir mutluluk ve sevinç vesilesi olması yanında yeni sorumlulukları da getirir. Anne-babanın bu konudaki üç noktada toplamak mümkündür.
1: çocuğun maddi ihtiyaçlarını karşılanması
2: çocuğa sevgi ve şefkat
3:çocuğun eğitimi
a) Çocuğun maddi ihtiyaçlarının karşılanması, çocukların beslenme barınma, giyim, kuşam ve sağlık gibi maddi ve bedensel ihtiyaçlarının karşılanması ailenin başta gelen görevidir. Peygamberimiz kişinin hayır yolunda harcadıkları içinde sevabı en çok olanın, aile bireylerine yaptığı harcamalar olduğunu belirtmiş; başka bir hadisinde, “İnsanın aile bireylerini sefil bırakmasıgünah olarak kendisine yeter” buyurmuştur.
b) Çocuğa sevgi ve şefkat göster gösterilmesi hususunda, Peygamber efendimizin gerek kendi çocuklarına ve torunlarına, gerekse diğer çocuklara karşı son derece şefkat, merhamet ve sevgi hisleri duyması, onları bağrına basıp, öpmesi, hatalarını bağışlaması, şakalaşması, hatta oyunlarına katılması ile ilgili pek çok hadis rivayet etmiştir. Onun çocuklara olan düşkünlüğünü yadırgayan birine, “Allah senin kalbinden merhameti söküp almışsa ben ne yaparım” buyurmuştur.
c) Çocuğun eğitimine gelince, onun eğitimi, dini, ahlaki ve mesleti eğitimi ailenin en zor ve zor ve o kadarda önemli görevidir. Müslüman ahlak ve eğitim bilginleri Allah’ın Rab (terbiye edici, eğitici) şeklinde ismini de buna delil gösterirler. Hz. Peygamberimiz, “Ben ancak bir öğretmen olarak gönderildim” anlamındaki hadisi ise eğitimin bir peygamber mesleği olduğunu gösterir.
Eğitimin temel amacı ise bilgide ve ahlakta donanımlı olmaları donanımlı olmalarını sağlamaktır. “Hiçbir baba çocuğuna güzel terbiyeden daha değerli bir miras bırakamaz” anlamındaki açık ifadesi birçok gerçeği ortaya dökmektedir.
Aile ortamı aynı zamanda bir eğitim ortamıdır. Eğitimde bilgiden daha önemli olan ahlak olduğunu asla unutmayalım. Davranış, terbiye saygı, sevgi, dostluk, helal kazanç, çalışkanlık daima ön planda olmalıdır. Hukuk eğitimi alıp adaleti çarpıtmak ve zedelemek, iktidar eğitimi alıp devleti soymak, coğrafya, tarih eğitimi alıp vatan haini olmak, sosyal bilimler okuyup terörist olmak eğitim adına ihanettir. Eğitim moda köleliği de değildir. DEVAM EDECEK