Geldiğimiz noktada vahim sonuçlarla karşı karşıyayız.  Gönül isterdi ki, “Müslüman olmak” isimli yazı yazalım. Merhum Mehmet Akif Ersoy’un tabiriyle “Müslümanlık nerede, bizden geçmiş insanlık bile” mısrasında manasını bulduğu şekliyle “İnsan olmak” deyimini kullanmak zorunda kalıyoruz. Çünkü insan olma erdemlerinden bile her gün biraz daha uzaklaşıyoruz. Rahmetli Ahmet Arvasi hocamızın “Hayvan insanın nizami” başlıklı makalesini hatırlamadan edemiyoruz. İnsan ve cemiyet, insan ve tabiat, insan ve ruh, insan ve madde, insanın insanla olan ilişkileri, insanın ve insanlığın istismarı, insan ve zulüm, insan ve ekonomi, insan ve hürriyet, insan ve ahlak, insan ve namus, insan ve din, insan ve İslam, türü bu konular ayrı ayrı ele alınması gereken esaslardır. Ayrıca insan ve üretim, insan ve mülkiyet, insan ve emek, insan ve sosyal hayat, insan ve medeniyet, insan ve çağdaşlık, insan ve sanat, insan ve eğitim, insan ve öğretim, insan ve devlet kavramı, insan ve siyasi hayat, insan ve sınıf kavgaları, insan ve savaş, insan ve tüketim, insan ve değişim, insan ve aile hayatı, insan ve makine, insan ve sömürü çarkları, insan ve preslenme blokları , insan ve kalkınma modelleri, insan ve aksiyon, insan ve iman, insan ve onurlu kılınan İslam. Fırsat bulursam bunları ayrı ayrı okuyucularımla paylaşmak isterim. İnsanı hayvan olarak tarif edenlere göre “ İnsan ya ekonomik hayvandır, ya da alet yapan, üreten ve tüketen hayvandır.” Halbuki Yüce Rabbimiz insanı en güzel biçimde yarattığını haber vermiştik. Konuyla alakalı olarak “Merhum Ahmet Arvasi hocamızın Türk İslam Ülküsü adlı eserin in 291. Sayfasına bakabilirsiniz.” Kur’an-ı Kerim’de insanla alakalı olarak yaklaşık 98 surede ve 165 ayette geniş bilgiler mevcuttur. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Kur’an-ı Kerim mealine bakarsanız şu başlıklarla karşılaşırsınız. İnsan hayatının devreleri, insan ve nitelikleri, insan ve tabiat, insanın rabbine karşı düşmanlığı, insanın yaratılışı, insanın yaratılış evreleri, insanın yeryüzünün efendisi oluşu. Gönül ister ki önce meslektaşlarımız olarak bütün insanlar bu ayetlerin en azından meallerini okusunlar. Aslında Kur’an’ın tamamının muhatap olarak insanı aldığını hepimiz biliriz. Yani Kur’an’ın muhatabı insandır. Onun için diriliş gününde insan Kur’an’dan hesaba çekilecektir. Kaygusuz Abdal ne güzel söylemiş. “Şu insan dediğin el ayakla baş değil, insan manaya derler suret ile kaş değil” Sürmeli kaşlar, takma kirpikler, slikonlu fiziki tamirler ve sözde insanlar. Sözde diyorum, çünkü nice insan geçinenler var ki Kur’an’ın tabiriyle hayvanlardan bile alçak hale gelmişler. Bir de bunlar Müslüman geçindiklerini iddia ediyolarsa vay halimize…