Şu insan kılıklı, iki ayaklı virüslere yuh çeksek söze yazık olur. Suratlarına tükürsek, tükürüğe yazık olur. Bu hilkat garibesi, tiksindirici tiplerin kompozisyonlarını kaleme almak, yazıya dökmek çok zor. Utanmaz, vicdansız, ahlaksızlar. İnsanlık olarak yaşadığımız şu zor günleri  moral olarak, motivasyon olarak, alınması icap eden tedbirler olarak paylaşma yerine siz sosyal cinayetler işliyorsunuz. Çünkü ihtikâr denilen (karaborsa), stokçuluk bir nevi toplumsal cinayettir. Fırsatçılık yaparak piyasadaki fiyat artışları, maske stokları, market yağmalamaları neyle izah edilecektir. Acaba kazandığınız mallar, stokladığınız gıdalar, size nasip olacak mı? Nerede insanlık? Nerede sözde medeni dünya? Nerede saygı ve şefkat? Rezil bir şekilde sokaktaki yaşlıları alaya alarak, onlarla dalga geçmek, onları aşağılamak neyle izah edilecektir? Siz nasıl gençliksiniz? Size züppelik bile yakışmıyor. Yaptıklarınızı ‘nesebi gayri sahihler’ bile yapmazlar. Bakınız kudsi bir hadiste Allah Rasulü şu haberi veriyor. ‘Süt emen masum yavrular olmasaydı, ot yayılan dilsiz hayvanlar olmasaydı, Allah deyince titreyen kalpler olmasaydı, ihtiyar halleriyle secde ve rüku eden piri faniler, inanmış, iman sahibi yaşlılar olmasaydı sizin  üzerinize durmadan bela yağardı’ buyruluyor. 
  Siz iki ayaklı, insan kılıklı virüsler bu mesajları hiç duydunuz mu? Belki de sizin kadar suçlu olanlar da vardır. Kimler derseniz, hakikatleri söylemeyen, hala susan sahtekârları, devamlı gündemde tutulan karantina meselesi.
  Devamlı işlenen hijyen meselesine birlikte bakarsak şunları görürüz. Dinimiz İslam günde üç defa yemek öncesi yemek sonrası el yıkamayı sünnet olarak emretmiştir. Günde beş defa abdest almayı ve temizliği emretmiştir. Boy abdestini farz kılmıştır. Ağız temizliği ile ilgili takriben 81 tane hadis vardır. Necasetten taharet denilen pislikleri temizlemek farzdır. Bütün bunlar ortada dururken hala İngiltere’den, Amerika’dan, Çin’den örnekleri verenler ister istemez kınıyorum. Konuşması gerekenler susuyorlar. Evlerde vakit geçirmek için tavsiye edilen kitapların arasında İslam dini ile ilgili bir eser yok. Medyatik şovmenler yine iş başındalar. Artık Diyanet İşleri Başkanlığı’nı, Din İşleri Yüksek Kurulu üyelerinin konuşmaları lazım diye inanıyorum. Allah rızası için dinimizin temizliğe verdiği önemi anlatın. Taklitlerden, batılı uydurukçalardan bıktık. Zaman siyaset zamanı değildir. Birlik ve beraberlik zamanı, paylaşmak zamanıdır.