Bu ihanet zehirli fikrin sahiplerini sevindirmiştir. Emperyalist güçler bu durumu “Kaşınması gereken yara olarak görmüşler ve devamlı kaşımışlardır. Bir nevi bitirilmeyen senfoni olmuştur. Bir takım çömezlerde bu ihaneti görmemiştir. İhanet iki sınıfın işine yaramıştır. Birincisi dini basite alan, laikliği dinsizlik olarak algılayan fikir yobazlarıdır. İkincisi dinin derisine yapışıp, ondan geçinen inanç sömürücüleri ve din tüccarlarıdır. Siyasi istikballerini bile buna bağlayanlar tehlike arz etmişlerdir. Atatürk’ün tekkeleri, zaviyeleri bir takım dernekleri ve mason localarını kapatmasının sebebi şimdilerde çok daha iyi anlaşılmıştır. FETÖ ve benzerleri gibi cennet parselleyen üçkâğıtçıların, vurguncuların soygunları gün yüzüne çıkmıştır. Bu iki zıt kutup ülkemizi çıkmazlara taşımıştır.

Her başı kapalıyı, her sakallıyı, her samimi ve inanmış, mütedeyyim müslümanı gerici gözüyle gören, sözde laikliği savunan yobaz takımıyla, her başı açık gezeni, he namaz kılmayanı, her sosyal düşünce ve görüşü cehennemlik kabul eden bağnazlar ülkemizi ayrıştırmışlardır. İşin en garip yanı ise Atatürk’ün aramızdan ayrılması ile hareketlenen laiklik çatışması günümüze kadar devam etmiştir. Yani 82 yıldan beri durmamıştır. Hala da devam etmektedir. Bunun sebebi ise Mustafa Kemal gibi bir liderin olmayışındandır. Nasıl ki çift taraflı bir çatışma kutuplar arasında yer alan siyasetçilerin oy devşirmesine sebep olmuşsa, hem laik hem de dinci geçinen sahtekârların da işine gelmiştir. Bu çift başlı yobazlar nedense devamlı olarak milletimizin eğilimine göre tavır almışlardır. Bir bölümü Atatürk’ü alet ederek Anıtkabir’i kullanmışlardır. Bir bölümü de sözde evliya, türbe ziyaretleriyle ve cemaat ayaklarıyla cennet dağıtmışlardır. Bu din ve akıl dışı davranışlar, tutucu hareketler bazı siyasetçilerin işine geliyor. Kimileri lehte, kimileri aleyhte bunları kullanıyor. Örneklerini çok gördük. Bunun adı ne olmalıdır bilemiyorum? Onun için diyorum ki; “İkiz yobazlar ve bunların avaneleri hala devam ediyor. Halbuki bu durumların ve tutumların dinle ve laiklikle hiçbir alakası yoktur. Mehdi Pur ile, Müslüm Gündüz ile, Evrenesoğlu ile, FETÖ ile ve Adnan Oktar’la bunların örneklerini çok gördük…