Kıymetli okuyucularım
14 Aralık 2021 Salı sabaha karşı bir acı haber alıyorum, "Amca Salim ağabeyi (Kılıç) kaybettik." İçim yandı sabah belediyeden bir cenaze ilanı ve peşinden selalar. "Mustafa Tetik hakkın rahmetine kavuşmuştur." İçim tekrar yandı. Elbette ölümden kurtuluş yok Allah'ımız öyle buyuruyor: "Habibim de ki, onlar ölümden kaçarlar. Halbuki vakti geldiğinde ölüm onlara yetişir (Onları yakalar) ancak bizler gibi dünya ehli olanlar ölümden çekinir ve korkarlar." Çok iyi biliyoruz ki ölümü istemek doğru değildir. İlmi, insani bütün tedbirleri aldıktan, bütün çarelere başvurduktan sonra takdiri Allah'a bırakmak gerekir. Aslında kaza, kader, rızık ve ecel mevzuları izahı zor konulardır. Öyle bir makalede anlatılacak basit konular değil değillerdir. Şanlı Peygamberimiz (s.a.v.) merhamet gözyaşları tabiri ile acının izahını yapmıştır.

Salim Kılıç benden 1 yaş büyük. Beraber büyüdüğümüz öz amcamın oğludur. Yedi kız kardeş, bir erkek kardeş birlikte büyüdük. İlkokulu beraber bitirdik. Kuran kursunda birlikte okuduk. O rahmetli amcamın tek oğlu olduğu için bize göre çok daha rahat yetişmiştir. İyilik sever, arkadaş canlısı, ekmek sahibi, inancı bütün bir insan. Birbirimize çok benzediğimizden dolayı görenler, "İkiz kardeş misiniz" diye sorarlardı. Onun da benim gibi üç oğlu bir kızı vardı. "Evlat konusunda kaderimiz birmiş" derdi. Hiç birbirimizi kırmadan tam 73 yıl geçti.
Mustafa Tetik, namı değer "Balıkçılar." Onunla da 1994'ten beri dostluğumuz devam etmiştir. Kendisi Yenişehir'de Milli Görüş'ün duayenlerinden birisiydi. Onunla araba alışverişimiz de olmuştur. Bir araya geldiğimizde mutlaka siyasi bir sohbetimiz olurdu. Merhum Erbakan'ın, "Ayağımı Fethullah hocanın ağzına soksam, ayağım kokar" dediğini bana o söylemişti. "Hocam senin fikirlerinden istifade ediyorum. Esasında senin bizim yanımızda olman lazımdı. Olsaydın çoktan milletvekili olurdun. Yine de sen bize lazımsın" demişti. Mustafa kardeşimiz iyiliksever, ehli sohbet, vatanperver ve dini duyguları sağlam, alnı secdeli bir adamdı.

Kıymetli okuyucularım
Vefatları dolayısıyla aramızdan ayrılan nice arkadaşlarımız, can dostlarımız olmuştur. Vakti, saati geldiğinde bizler de onların yanına gideceğiz. Sevgili Peygamberimiz (ona selam olsun), "Ölülerinizi rahmet ve anınız" buyurmaktadır. Bildiğimiz kadarıyla salgın hastalıklardan dolayı vefat edenler eğer imanları varsa hükmen şehit sayılmaktadırlar. Elbette doğrusunu bilen Allah'tır. Bu itibarla bir kardeşimizle defalarca günah işledikse ama bir seferde namaz kıldıksa ve bir iyilikte bulunduksa daima onu anarken, kıldığımız namaz ve yapılan iyiliklerle anmalıyız. Değilse, "Şöyle kumar ustasıydı, böyle el çabukluğu vardı. Şöyle ahlaki zafiyetleri vardı" şeklinde asla konuşmamalıyız. Ben onların iyi insan, samimi Müslüman olduklarına şahitlik ediyorum. Rabbimiz rahmetiyle muamele etsin. Mekânları cennet olsun. Geride kalan yakınlarına ve sevenlerine Allah sabırlar ihsan etsin. Unutmayalım ki dün onlar da bizim gibi yiyor, içiyor, konuşup geziyorlardı. Yarın biz de onlar gibi olacağız. Allah iman nasip etsin. Amin amin.