SON DAKİKA
Hava Durumu

İBRET ALINACAK BİR HATIRAM -1-

Yazının Giriş Tarihi: 12.01.2022 17:45
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.01.2022 17:45
Kıymetli okuyucularım
Türk Milleti olarak nice badirelerden geçtik. "Köşesinde oturan bir âlim (ilim adamı) masa başında tasavvurlara dalan bir mütefekkir (düşünür) oturduğu yerden doğru ahkâm kesen, hüküm veren bir politikacı hiç bir milli anlayışı ortaya koyamaz." diyen atalarımız ne güzel söylemişler. Tarih 1986 yer Muğla. Günlerden cuma. Merhum Erdal İnönü ekibiyle Muğla'da rahmetli il müftüm böyle kritik zamanlarda kürsüye çıkmazdı. Bir gün önceden izne ayrıldı. Tıklım tıklım bir kalabalık. Kurşunlu Camii'nde vaaza başladım. O günlerde merhum Kenan Evren'in türbanla ilgili meşhur Adana konuşması tartışılıyor. Önümde Kur’an meali hadis kitaplarından Riyazüssalihin ve Din İşleri Yüksek Kurulu’nun milli güvenlik konseyine türbanla ilgili verdiği fetva var.

Kıymetli kardeşlerim
Türban bu necip milletin birliğini, dirliğini bozacak bir şey değildir. Tarih kitaplarında cumhuriyetimizin kurucusu rahmetli Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın fotoğraflarını başı türbanlı gördük. Ben İzmir Yeşilyurt Devlet Hastanesi’nde sayın cumhurbaşkanımızın annesini, bir grup arkadaşla ziyaret ettim. Başında Karadeniz’de ‘yaşmak’ denilen bir örtü vardı. Merkezi sistemden vaazı 36 cami dinliyor. Valimiz, Cumhuriyet Başsavcımız, Garnizon komutanımız, Milli Eğitim Müdürümüz ve beraber iftar yaptığımız 2 ağır ceza hakimi ile hemşehrim olan Adalet Komisyonu Başkanı Yüksel Tarakçıoğlu camide. O anda bir vatandaş ayağa kalkarak ‘’Burası Muğla, sen kim oluyorsun da cumhurbaşkanımızı yalanlıyorsun, sözlerini geri al’’ dedi. Ben duymazdan geldim. Konuşmama devam ettim. Aynı şahıs tekrar ayağa kalkarak, kürsüye doğru yürüdü ve ‘’Seni ikaz ediyorum. Sen Kenan Evren’i yalanlayacak cesareti nereden alıyorsun?’’ dedi ve camiden çıktı. Ses diğer camilere de gittiğinden merkez dahil bütün camilerde kıpırdanma başlamış. Herkes bana bakıyor. Bunun üzerine şu ifadeyi kullandım. ‘’Muhterem kardeşlerim, şu ana kadar görevim olarak sizlere Allah ve Rasulu’nun emirlerini tebliğ ettim. Şimdi ise türbanla ilgili şahsi görüşlerimi aktarıyorum. Gecede onlarca hovardanın para karşılığı dizine oturan hayat kadınları, Manukyan gibiler, açık saçık diye çağdaş iseler de, benim 9 yaşımdan beri hiç namazımı bırakmadım diyen anam, başı kapalı diye çağdışı ilan ediliyorsa çağdaşlık adına lanet olsun. Asıl fikrim budur. Rızık kesildiğinde, adamın eceli gelir. Müftülükten olmazsa, hamallıktan, çöpçülükten olur. Hepsi de kutsaldır. Bu duygularla cumanız mübarek olsun. Elfatiha’’ dedim ve kürsüden indim. Namaz sonrası dışarı çıktık ki, onlarca gazeteci. Hürriyet, Milliyet, Cumhuriyet, Tercüman, Akşam, Günaydın, Yeni Asır ve mahalli basın. Bir anda flaşlar patlamaya başladı. Onlarca soru… Hiç aldırış etmeden ‘’Beyler, soru almıyorum’’ dedim ve resmi aracımıza binerek müftülüğe geldim. Aynı grup müftülüğün önünde bekliyor. Santraldeki memura ‘’İçeri kimseyi alma’’ dedim ve odama çıktım.  DEVAMI GELECEK…
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.