Kıymetli okuyucularım
İslam Âlemi’ni derin üzüntülere boğan Kerbela vahşeti zaman dilimi olarak 10 Ekim 2021 Pazar gününe tekabül etmektedir. Bu vahşet kısaca şöyle gelişmiştir. Hz. Osman'ın şehit edilmesinden sonra İslam toplumunun ileri gelenleri Hz. Ali'yi halife ilan etmişlerdir. Emevi ailesi buna karşı çıkmıştır. Aralarında Hz. Ayşe annemiz de vardır. Küfe'de yapılan ilk mücadeleyi Hz. Ali kazanmıştır. 1 yıl sonra Kuvayi İslam kumandalarından Amr İbnü'l As'ında desteğini alarak toplandığı bir ordu ile Sıffın Savaşı'nı yapmıştır. Tam mağlup olmak üzereyken hileli bir hakemlik olayı ile Hz. Ali'nin askerlerini gafil avlayıp dağılma mecburiyetinde bırakmıştır. Bu çarpışmalara karşı çıkan ve önceden H.z Ali'nin saflarında çarpışan sonra da 4 bin kişi ile Hz. Ali'nin ordusundan ayrılan bir grup 3 kişiyi öldürme kararı almıştır. Bu 3 kişi Hz. Ali Muaviye ve Amr İbnü'l As'tır. Cinayetler için seçilen kişiler sadece Hz. Ali'yi şehit etmişlerdir. Muaviye ve Amr İbnü'l As bu komplodan kurtulmuşlardır. Daha sonra bu grup Hariciler denilen sapık mezhebin kurucuları olmuştur. Meydana gelen bu üzücü olaylar İslam Âlemi’ni ikiye bölmüştür. Muaviye'nin halifeliği kabul etmeyen İran, Irak, Horasan ve Hicaz'daki Müslümanlar Hz. Ali'nin büyük oğlu Hz. Hasan'ı halife tanıdıklarını ilan etmişlerdir. Muaviye Hz. Hasan' a sana karşı bir ordu göndermiştir. Kan dökülmesini istemeyen Hz. Hasan Medine'ye çekilmiştir. Bir zaman sonra Muaviye ölmüş yerine oğlu Yezit geçmiştir. Hz. Ali'nin küçük oğlu Hz. Hüseyin hatırı sayılan birçok Müslüman’la Yezit'in halifeliğini tanımamıştır. Bunun üzerine Küfeli bir grup kalabalık (bir topluluk) Mekke'ye haber göndermişler ve Hz. Hüseyin'i halife seçmek istediklerini ve Küfe'ye yanlarına gelmelerini istemişlerdir. Hz. Hüseyin yanına peygamber (s.a.) ailesinden kadın erkek ve çocuklar da bulunduğu kalabalık bir kafile ile yola çıkmıştır. Ancak Kerbela'da karşılarına çıkan bir Emevi Ordusu teslim olmalarını istemiştir. Yezit'in adamları onları aç susuz bırakmış sonra da hepsini şehit etmişlerdir. Küfeliler onları davet ettiği halde onlara sahip çıkmamıştır. Hz. Hüseyin'in başı kesilerek Yezit'e gönderilmiştir.

Kıymetli okuyucularım
Bize düşen görev Kerbela vahşetini iyi anlamak ve doğru okumaktır. Ondan ders çıkarmalı ve ibret almalıyız. O yıllarda sahabenin sayısı azalmıştır. Küfe Ulu Camii'nde Hz. Hüseyin'in kesik başı ile alay edenleri ve elindeki bastonlarla kesik başla oynayanları gören 85 yaşlarındaki bir sahabe (ismini şu anda hatırlamıyorum) şöyle haykırıyor: "Ey küfeliler Araplar Hüseyin'in hatırı yoksa babası Ali'nin, dedesi Hz. Muhammed'in de mi hatırı yoktur. Boynunuza geçirdiğiniz bu lanet halkası kıyamete kadar devam edecektir. Ben artık burada duramam" diyerek oradan ayrılmıştır. Öfke, kin, intikam ve makam uğruna yapılanlar çok çirkindir. Haksızlıklar karşısındaki duruşlar önemlidir. İslam Âlemi Kerbela'dan ders çıkarmalıdır.