SON DAKİKA
Hava Durumu

HIRSIZLIK TERÖRÜ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Yazının Giriş Tarihi: 24.04.2022 13:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.04.2022 13:04
Kıymetli okuyucularım
Başkasına ait bir malı sahibinin bilgisi dışında gizlice almak demek olan hırsızlık mala ve mülkiyet hakkına karşı işlenen temel suçlardan biridir. Alın terinden ve meşru kazançtan doğan servetin korunması temel ilkeleri arasındadır. Dinimiz emeği ve mülkiyeti kutsal saymış bunlara haksız olarak el uzatmayı cezalandırmıştır. Bu itibarla bütün ilahi dinlerde hukuk düzenlerinde olduğu gibi İslam'da da hırsızlık hem hukuk düzeni açısından suç, hem de dinen ve ahlaken büyük günah ve ayıp sayılmıştır. Mukaddes kitabımız Kuran'da hırsızlık eden erkek ve kadının yaptıklarına karşılık Allah'tan bir ceza olarak "ellerini kesin" emri vardır. Maide Suresi ayet 30. Sevgili Peygamberimizin (ona selam olsun) tatbikatı ve uygulaması da bu yönde olmuştur. İslam hukukçuları suç ve cezada adalet ve hakikatlerin ve de kanuni esasların temini maksadıyla hırsızlık suçunun hangi şartlarda işlenmiş sayılacağı cezanın uygulanabilme şartları zorlaştırma tekerrür (tekrar yapılması) ve af gibi durumların cezaya etkisi konularını ayrı ayrı tartışmalar ve bu konuda zengin bir hukuk doktrini oluşmuştur. Özellikle hırsızlık suçunun tam oluşması için açlık, zaruret, zorlama gibi hırsızlık suçunu işlemeyi kısmen veya tamamen mahzur gösterecek bir mazeretin bulunmaması (olmaması) susun bilerek ve isteyerek işlenmesi failin (suç işleyenin) cezai ehliyetinin bulunması, çalınan malı hukuken koruma altında olması ve belli bir miktardan fazla olması gibi şartlar aranmıştır.

Kıymetli okuyucularım
İslam hukukunda cezalar, suçu önlemek için gerekli ön tedbirler alındıktan sonra uygulanma imkanı bulan nihai ve sorumlu müdahale niteliğindedir. İslam'ın temel amacının bazı kimseleri cezalandırmak değil, aksine hırsızlık suçunun işlenmesine imkân bırakmayacak önlemleri almak, iktisadi ve sosyal gelişmeyi ve sosyal dengeyi sağlamak, insanları eğitmek ve doğruya yönlendirmek olduğu hatırlanmalıdır. Toplum hayatında bütün bu gayretlerin başarılı olması, toplumun genel ahlaki değerlerinin sağlam olması, buna ilaveten yasal düzenlemelerin ve izlenen resmi politikanın birbiriyle uyumlu olması gerekir. Şahsım adına söylüyorum. Toplum olarak geldiğimiz nokta nefret verici ve korkutucudur. Utanma, çekinme, ar, hayâ ve dürüstlük ayaklar altına alınmış, hırsızlık adeta birileri için meslek haline gelmiştir. Manzara ürkütücü ve vahimdir. Mal güvenliği ile birlikte can güvenliği de tehlikededir. Gelinen noktada gasp, yağma, yolsuzluk, karaborsa, vurgun ve hırsızlık dolaylı endirekt terör olmuştur. Şanlı Peygamberimizin (ona selam olsun), "Suç işleyen kızım Fatıma da olsa cezalandırırım" mesajı örnek alınmalıdır. İşin garip tarafı ise malınızla birlikte, edebimiz, hayâmız, ahlakımız da çalınmaktadır. Müslüman Türk Milleti ve yetişen neslimiz bu rezilliklere layık değildir. Artık "DUR" denilsin.
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.