Kıymetli Okuyucularım,

İslam’da kul hakkına tecavüzün, Allah hakkına tecavüzden daha tehlikeli olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Allah’ın mülkünü tasarrufta, israftan kaçınmada memur olan insanoğlu yeryüzünün efendisidir. Bu imkana sahip olan insanoğlu asla başıboş bırakılmamıştır. Tabiatı doğayı vahşice istismar eden insanoğlu mülkün gerçek sahibini düşünmek zorundadır. Nefsini, duygularını kibir ve gururla besleyerek alçak bir hale gelmekten sakınmalıdır. İnsan üstün nitelik ve özelliklere sahip olduğu için çok büyük istismar gücüne de sahip ve malik bulunmaktadır. İnsan bu güçlerini ferdi ve toplumsal planda kontrol edemezse büyük haksızlıklara, zulümlere, yanlışlara alet olmuş olabilir. İnsanoğlu by güçleri bilgi, maharet, mevki, yaptırım selahiyeti, mal ve mülk edinebilir. Bunlar birer neticedir. Ancak bütün bunları diğer insanlar aleyhine ve zararına kullanmak demek olan istismar için vasıta aracı yapmak elbette kötü ve çirkindir. Başta din olmak üzere istismarın kötülüğüne inanmamış vicdanlar sadece mal, mülk, mevki ve makamlarını bilgi ve maharetlerini ve selahiyetlerini de insanlar aleyhine rahatlıkla kullanmasını bilirler. Çağımızın sahte İslamcıları ve sahte dindarları bu palnı iyi kullanmaktadırlar. Çünkü aldatmak ve kandırmak için bu çirkin yol tercih edilmektedir.

Kıymetli Okuyucularım,

İktisat Arapça’da tutum demektir. İsraf kavramının zıttıdır. Kuran’ı Kerim’in bildirdiğine göre Allah iktisat yapanları yani iktisat yapmayanları sevmez buyurmaktadır. Boşa akan sular gibi yapılan israflar, harcanan paralar gündeme geldiğinde birileri susuyor. İslamcı geçinen cemaatler, tarikatlar, şıhlar, seyitler ağızlarına mühür vuruyorlar. Nas denilen ilahi mesajlardan hiç söz edilmiyor.

DEVAM EDECEK…