SON DAKİKA
Hava Durumu

HER DEVİRDE SAPIKLAR TÜREMİŞTİR

Yazının Giriş Tarihi: 18.11.2021 17:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.11.2021 17:30
Kıymetli okuyucularım
Hz. Peygamberimizin (s.a.v.) vefatından sonra ortaya çıkan fitneler günümüze kadar gelmiştir. Sebebi ise hilafete (halifeliğe) kimin daha layık olduğu tartışmalıdır. Hz. Ali'nin halifeliğe daha layık olduğuna inanan sahabeler vardı. Ammar B. Yasir, Cabir B. Abdullah, Selmanı Farisi, Ebuzer Gıffari, Mikdad B. Esved bunlardandır. Özellikle Hz. Osman (r.a.)'ın halifeliğinin sonuna doğru ortaya çıkmaya başlayan fitne hareketleri Hz. Ali'nin halifeliği döneminde hız kazanmış ve Şia dinlen siyasi mezhebin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Emeviler iktidarı ele alınca Şia'ya karşı sert tavırlar uygulamışlardır. Ortaya dehşet verici zulümler çıkmıştır. Ekserisi (çoğunluğu) Hz. Ali taraftarları olmuşlardır. Şia denilen bu grup kendilerine destek bulabilmek için söylenmeyen sözleri bile söyleterek halk arasında sempati ve hayranlık uyandırmışlardır. Hz. Ali ve ehli beyte olan sempati artmıştır. Bu ortamdan faydalanmak isteyen yabancı unsurlar başta Yahudiler olmak şartı ile İranlılar dair Arap Sultasını na yıkmak için ellerinden gelen her şeyi yapmışlardır.

Kıymetli okuyucularım
Araplar ve İranlılar arasındaki düşmanlık birbirini küçük görme İslam'dan önce de mevcuttur. İranlılar, Arap hakimiyeti altına girdikten sonra her türlü fırsattan istifade ederek onları yıkmaya uğraşmışlardır. Maksatla ulaşmak için birçoğu zahiren (inanmadıkları halde inandım görünmek) Müslüman olmuşlardır. Bu çirkin hareket ve fenalıkları hazreti Ömer (r.a.)'in şahit edilmesine ve mühim şahsiyetlerin öldürülmesine dönüşmüştür. Emeviler'in takip ettiği şiddetli Arap Milliyetçiliği ve Siyasiti Mevali denilen tabandaki insanların rahatsız olmasına ve çoğunun Şia denilen siyasi mezhebe geçmesine sebep olmuştur. Aynı zamanda İran hükümdarlarının kanının halkın kanı gibi olmadığı inancı iranlıları tamamen Şia akidesine (esaslarına) sevk etmiştir. Neticede Şia mezhebi pek çok gruplara ayrılmıştır. Bir veya birkaç makalede bunları incelemek mümkün değildir. Ancak Şia'dan türemiş olan İsmailiye (Batıniyye), İmamiyye ve Zeydiyye'nin Kuran tefsiri, tercümesi ve meali ile ilgili konular son derece önemlidir.

Kıymetli okuyucularım
Unutulmaması gereken konu şudur: Her devirde ve her dönemde siyasi gayesine ulaşmak için İslam'ı kullanan (takiye) yapanlar olmuştur. Çıkar ve menfaat uğruna bir de düşmanın şerrinden korunmak için iktidar sahiplerine dıştan itaat eder görünüp asıl niyetlerini ve inançlarını gizleyenler daima tehlikeli olmuşlardır. Bu tiplere inanmak devamlı tehlikeli olmuştur. Bunlar sadece kendilerinden olanları ve kendileri gibi düşünenleri hakiki Müslüman saymışlardır. Konu ile alakalı olarak Prof. Dr. İsmail Cerrahoğlu'nun Tefsir Tarihi isimli eserinin 387-390. sayfaları incelenebilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta Kuran ve İslam'ı kendilerine perde yaparak sinsi emellerine ulaşma gayretleridir. Türkiye 15 Temmuz 2016'lara böyle gelmiş ve getirilmiştir. Her devirde ve her zaman sapıklar olduğunu asla unutmayalım.
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.