Çiğnediğimiz toprak, yediğimiz ekmek, devraldığımız bayrak bizden hakkını isteyecek ve hesap soracaktır. Evlatlarımızın, torunlarımızın, gençliğimizin kulağına milli duyguları fısıldamadan ölürsek eğer, bayrağı daha yükseklere çekmeden bu dünyadan göçersek eğer, vatan emanetini evlatlarımıza dünkünden daha diri ve daha ileri halde teslim etmeden gözlerimizi yumarsak bizden hesap sorulacaktır.
Teneffüs ettiğimiz vatan havası, içtiğimiz sular, üzerine bastığımız topraklar, gölgesinde dolaştığımız bayrak bizden hesap soracaktır. Öyle inanıyorum ki yeşil giysili şehitler, gaziler, Alparslanlar, Tuğrul beyler, Fatihler, Kılıçaslanlar, bu vatana can verenler, kan verenler bizi tepeden tırnağa kadar süzecek ve şühedanın meleklerle kaynaştığı o günde cennet bahçelerine yabancı olacaksın. Kan vermekten ve kan dökmekten, ter dökmeye vakit bulamayan dedelerinin, ninelerinin mirası üzerinde ojelerle, rujlarla, manikürlü tırnaklarla, çıtkırıldım giysilerle hanımefendi, beyefendi muamelesi gören sen ve ben hiç vicdan muhasebeci yaptık mı, hiç nefsimizi hesaba çektik mi, hiç dut yaprağından çorba yapıp içtik mi, hiç ölü at başını çiğ çiğ ısırarak nöbet tuttuk mu, bugünlere nasıl gelindi diye düşünüyor muyuz? Var mı öyle ucuz cennet?
Şimdilerde cennet satanların, cennet parseleyenlerin sayısı belli bile değil. Gir bizim tarikate doğru cennete, katıl bizim cemaatin içine atıl cennete. Öp şıh denilen meczubun elini, al cennete biletini. Çek ucuz nutukları, doldur cebine cukkaları, lüks otolar, özel malikhaneler, özel uçaklarınızda olsun, avaneleriniz köşeleri dönsün sonra da cennet makamımız olsun öyle mi?
Çuval çuval, çil çil altınlara karşılık vatan topraklarının bir çakıl taşını bile satmayanlara ne cevap verecez acaba neye karşılık, nelerimizi satıp pazarlıyoruz?
Dünün Filistin’i bugünün İsrail’i nasıl oldu? Dünün mukaddes Kudüs’ü bugünün işgalci İsraili’nin başkenti nasıl ilan edildi. Tüm bunların mesulleri kimler diye düşünebiliyor muyuz? Sapları ağaçtan olan baltaların ağaçları kesmeleri çok garip değil mi? Hiç unutmayalım ki hesapsız kasabın masaT elinde kalırmış. Hesapsız bir milletin de bazı değerleri Allah korusun elinde kalır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
Hepsi de hesap verecekler (3)
Teneffüs ettiğimiz vatan havası, içtiğimiz sular, üzerine bastığımız topraklar, gölgesinde dolaştığımız bayrak bizden hesap soracaktır. Öyle inanıyorum ki yeşil giysili şehitler, gaziler, Alparslanlar, Tuğrul beyler, Fatihler, Kılıçaslanlar, bu vatana can verenler, kan verenler bizi tepeden tırnağa kadar süzecek ve şühedanın meleklerle kaynaştığı o günde cennet bahçelerine yabancı olacaksın. Kan vermekten ve kan dökmekten, ter dökmeye vakit bulamayan dedelerinin, ninelerinin mirası üzerinde ojelerle, rujlarla, manikürlü tırnaklarla, çıtkırıldım giysilerle hanımefendi, beyefendi muamelesi gören sen ve ben hiç vicdan muhasebeci yaptık mı, hiç nefsimizi hesaba çektik mi, hiç dut yaprağından çorba yapıp içtik mi, hiç ölü at başını çiğ çiğ ısırarak nöbet tuttuk mu, bugünlere nasıl gelindi diye düşünüyor muyuz? Var mı öyle ucuz cennet?
Şimdilerde cennet satanların, cennet parseleyenlerin sayısı belli bile değil. Gir bizim tarikate doğru cennete, katıl bizim cemaatin içine atıl cennete. Öp şıh denilen meczubun elini, al cennete biletini. Çek ucuz nutukları, doldur cebine cukkaları, lüks otolar, özel malikhaneler, özel uçaklarınızda olsun, avaneleriniz köşeleri dönsün sonra da cennet makamımız olsun öyle mi?
Çuval çuval, çil çil altınlara karşılık vatan topraklarının bir çakıl taşını bile satmayanlara ne cevap verecez acaba neye karşılık, nelerimizi satıp pazarlıyoruz?
Dünün Filistin’i bugünün İsrail’i nasıl oldu? Dünün mukaddes Kudüs’ü bugünün işgalci İsraili’nin başkenti nasıl ilan edildi. Tüm bunların mesulleri kimler diye düşünebiliyor muyuz? Sapları ağaçtan olan baltaların ağaçları kesmeleri çok garip değil mi? Hiç unutmayalım ki hesapsız kasabın masaT elinde kalırmış. Hesapsız bir milletin de bazı değerleri Allah korusun elinde kalır.