“Küfre açılan kapı, Dinler arası diyalog” adlı eserin 33. sayfasından itibaren şu ifadelere rastlarsınız. İran ve Afganistan olaylarından sonra Türkiye hızla kan kaybetmeye başlamıştır. Günde ortalama 25 insanımızın öldürüldüğü, toplu kıyımların ve çatışmaların önü alınamaz hale geldiği bilinmektedir. Neredeyse ülkenin üçte ikisi sıkı yönetimle idare edilmektedir. Dönen entrikalar vatanımızı bir anarşi bataklığına sürüklemiştir. Türk Milleti çeşitli vesilelerle ve çok çeşitli senaryolarla bölünüp parçalanmaya, insanların birbirlerine düşman olmasına dış güçler ve içerideki bağlantıları vasıtasıyla itilmiştir. Yaşanan bu hengümede 12 Eylül 1980 tarihinde askeri bir darbe yapılmıştır.  Yaşanan bütün anarşi olayları bir anda son bulmuştur. Hiçbir direnç meydana gelmemiştir. Olaylar bıçak gibi kesilmiştir.  Teröristler daha önceden bilinen hücre evlerinden alınmıştır. Üniversiteli gençler suçlu suçsuz demeden kaldıkları yerlerden alınmış, gayri insani uygulamalarla belirli mekanlarda toplanmışlardır. Daha sonra adlarına türküler, ağıtlar yakılmış ve şiirler yazılmıştır. Solcularla Ülkücüler arasında denge politikası oluşturulmuş, nasıl olduysa yeşil kuşak gençlik daha sonra kullanılmak üzere kültür mantarı ortamına bırakılmıştır. Böylece Türkiye’de siyaset  mekanizması durdurulmuş, başta Orgeneral Kenan Evren olmak şartı ile kuvvet komutanları tarafından oluşturulan Milli Güvenlik Konseyi tarafından alınmıştır. Dünyada sahnelenen bütün oyunlardan haberi olan ve parmağı olan Amerika’nın bu darbede rolü var mıydı. İşte “Mehmet Ali Birand tarafından yazılan 12 Eylül 04.00” adlı eserde işin aslı ortaya çıkmıştır. Dönemin Amerika Ulusal Güvenlik Konseyi Türkiye Masası sorumlusu Paul Henze’nin askeri müdahaleyi haber alırken, haberi ulaştıran diplomatın “Your boys have done it” (Seninkiler yaptı, bizim çocuklar başardı) anlamındaki konuşması 12  Eylül darbesi Amerika’nın kontrolü altında olduğu ve Amerika’nın rolünün tartışmalara sebep olduğu gündeme gelmiştir. Tabi Henze’den sonra Ankara’daki çocuklar başardı şeklindeki mesaj Başkan Jimmy Carter’a iletilmiştir. Yazar “Ferruh Sezginin” SİSTEMİN İNTİKAMI adlı eserinde detaylı bilgiler mevcuttur. Yani Amerika 12 Eylül 1980 ihtilalinde baş rolü oynamıştır. Kaldı ki hiçbir Yütk hükümetinin  kabul etmediği “Yunanistan’ın NATO’nun askeri kanadına dönmesi Kenan Evren’in başkanlığındaki Türk devletinin kabul etmiş olması çok manidardır. Çünkü Yunanistan konusunda oluşan Milli Politikalar ilk defa değiştirilmiştir. Bunun da en çok olmasını isteyen Amerika’dır. Demek oluyor ki Amerika şeytanın kendisi, ya da postmodem uygulayıcısıdır.
DEVAM EDECEK
Not:Yazıları takip ederseniz mesele iyi anlaşılır.