Nüfusu artan, ihtiyaçları büyüyen, ilişkileri karmaşık hale gelen, kalabalıklar içerisinde bulunan; işi, ekmeği, geçimi, sağlığı, eğitimi ve hatta hayatı tehlikeye maruz kalan kitleler, toplumlar devletten sosyal güvenlik, sosyal adalet istemektedirler. Bunlara karşılık çeşitli avantajlara ve imkânlara sahip olan sınıf ve zümrelerin kopardıkları imtiyazlardan bu mağdur zümre tedirgin ve rahatsızdır. Onun için devamlı olarak fırsat ve inkârlarda eşitlik aramaktadırlar. Kitlelerin bu haklı istekleri karşısında istismarcı ve rantavcıları ister istemez gündem değiştirirler. Şu anda Türkiye’nin içinde bulunduğu durum böyledir.
Kıymetli Okuyucularım, Türk milleti olarak en ağrı vergileri öderiz. Askerliğimizi şeref biliriz. Ekmek kadar, su kadar hürriyete ihtiyaç olduğuna inanırız. Ancak birileri devletin her imkânını kullanırken birileri de aç hürler ıstırabını çekmektedirler. Seçim arifesinde verilen sözler, çekilen hamasi nutuklar, yapılan demagojiler bir anda unutuldu. Kutsal mabetlerimizin önünde bile insanlar aldatıldı. İnancımıza göre münafıklık alameti olan yalan vaatler bir anda rafa kaldırıldı. Türk milletinin öz ve duru katıksız nüfusu azaldı. Takviye yollarıyla nüfusumuz çok gösterildi. Suriyelisi, İsraillisi, Afganlısı, Yemenlisi, Libyalısı, Lübnanlısı, Nijeryalısı, Zencisi, Arabı, Yahudi’si, Hıristiyanıbizi solladı. Söyler misiniz hangi sosyal devletten bahsediyorsunuz. Hakkımız zehir zıkkım olsun. Elbette gün gelir hesap döner
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
Hangi Sosyal Devlet, Yalan Söylüyorlar
Kıymetli Okuyucularım,
Nüfusu artan, ihtiyaçları büyüyen, ilişkileri karmaşık hale gelen, kalabalıklar içerisinde bulunan; işi, ekmeği, geçimi, sağlığı, eğitimi ve hatta hayatı tehlikeye maruz kalan kitleler, toplumlar devletten sosyal güvenlik, sosyal adalet istemektedirler. Bunlara karşılık çeşitli avantajlara ve imkânlara sahip olan sınıf ve zümrelerin kopardıkları imtiyazlardan bu mağdur zümre tedirgin ve rahatsızdır. Onun için devamlı olarak fırsat ve inkârlarda eşitlik aramaktadırlar. Kitlelerin bu haklı istekleri karşısında istismarcı ve rantavcıları ister istemez gündem değiştirirler. Şu anda Türkiye’nin içinde bulunduğu durum böyledir.
Kıymetli Okuyucularım, Türk milleti olarak en ağrı vergileri öderiz. Askerliğimizi şeref biliriz. Ekmek kadar, su kadar hürriyete ihtiyaç olduğuna inanırız. Ancak birileri devletin her imkânını kullanırken birileri de aç hürler ıstırabını çekmektedirler. Seçim arifesinde verilen sözler, çekilen hamasi nutuklar, yapılan demagojiler bir anda unutuldu. Kutsal mabetlerimizin önünde bile insanlar aldatıldı. İnancımıza göre münafıklık alameti olan yalan vaatler bir anda rafa kaldırıldı. Türk milletinin öz ve duru katıksız nüfusu azaldı. Takviye yollarıyla nüfusumuz çok gösterildi. Suriyelisi, İsraillisi, Afganlısı, Yemenlisi, Libyalısı, Lübnanlısı, Nijeryalısı, Zencisi, Arabı, Yahudi’si, Hıristiyanıbizi solladı. Söyler misiniz hangi sosyal devletten bahsediyorsunuz. Hakkımız zehir zıkkım olsun. Elbette gün gelir hesap döner