Türkiye’nin geldiği ve getirildiği nokta bellidir. Buralara yani 15 Temmuzlara nasıl gelindi? Ayı ve domuz yerine konan kimlerdi? Kısaca göz atalım ve sorumluları tanıma fırsatı bulalım.
     Yıl 1978 İzmir’de şeyh camii imam hatibiyim. Yüksek İslam enstitüsünde öğrenciyim. Hemen yanı başımızda 35nolu dershane var. Cumartesi ve Pazar günleri çiğli hava alanından en az 15–20 tane ast subay geliyor. Fethullah hocanın müritleri ders yapıyor. Herkes onları takdir ediyor. Siyasi şubeden gelen polislerin, bir iki tanesi samimi dostlarım. Onlarca rapor yazıyorlar ve bana da dikkatli davranmamı tavsiye ediyorlar. Aynı yıl ramazan ayında İzmir içmelerde arife günü, fethullah hoca denilen adam, takriben üç veya beş bin kişiye bayram namazı kıldırdı. Arife günü millete akide şekeri dağıtarak oruç bozdurdular. Bana geldiklerinde şeker tablasını kaldırıp attım. Münakaşa ettik. Kimse konuşamıyor. Dershaneler basıldığı zaman sivil irade kâfir ilan ediliyor. Aydın’ın, İzmir’in, Denizli’nin cemaatine ayrı ayrı iftar sofraları kuruluyor. Fethullah hoca denilen adam kürsüye çıkıp” hizmete 200tane binlik, 500tane beş yüzlük lazım dediğinde” yarım saatte bu paralar temin ediliyor.1979 yılında İzmir’de rahmetli Mustafa Birliğin evinde ay gözetleniyor. Bende o gece oraya davet edildim. Çünkü arife günü yine bayram yapacaklar. İtiraz eden tek ben varım. Gece saat 0,1 civarında bir telefon geldi ve Tunus’un bilmem falanca zatının ay gördüğü haberi verildi. İçeride takribi 60–70 kişilik bir grupla beraber bende oradayım. Fethullah hoca denilen kişi yer minderinde bağdaş kurmuş oturuyor. Kendisine o anda şu soru soruldu. “hocam İzmir’de 42bin nur cemaati var, 28 binde Süleymancı cemaatin oyu varmış. Bu 70bin oy nereye gidiyor?” Milli nizam partisinden Diyanet işleri başkan yardımcısı, rahmetli Yaşar Tunagür adayları, aldıkları oy14 bin civarında. MHP’den Bornova başsavcısı aday, aldığı oy 8100 adet. Toplam oy sayısı 22bin. Soruya devam edildi.”bu Müslümanların oyu nereye gidiyor?” O dönemde adalet partisini, yani rahmetli Süleyman Demirel’i destekliyor. Cevap şu “Deli kanlı domuzda haramdır, ayıda haramdır. Biz domuzun eve girmemesi için, her ikisini de tesirsiz hale getirinceye kadar, ayıyı kapıda nöbetçi tutacağız.” Dedi.
     Ertesi gün, sabah siyasi şube polisleri basmahanede, Ali Kuş’un kahvesinde beni bularak “hoca ne oluyor? Akşam yine bu adam domuz, ayı ortalığı karıştırmış” dediler. Bende olanları anlattım. Böyle onlarca, yüzlerce rapor İzmir emniyetinin arşivlerinde mevcuttur. Kaç yıl kimler ayı olarak desteklendi, kimler domuz yerine konuldu, araştırıldı mı merak ediyorum.
     Abant platformuna yazı yazanları, adının başında prof yazan, hoca geçinen nicelerini unuttuk mu? O günlerde oy alma uğruna hibe edilen arsalar, yapılan kıyaklar, belediyelerin destekleri, dershaneler nasıl gündeme geldi. Sonra çıkıp ortaya, birileri basit olarak suçlanıyor. Asıl suçlular, bütün bunlara göz yumanlar nerede diye ben sormak istiyorum? Allah rızası için deşifre edin. Domuz ve ayı olayını orta çıkarın. 5bin kişiye vaaz verirken devletin polisine hitaben “finolar benim sarığımdan ne istiyorsunuz?” diyen adamı hangi siyasi otoriteler korudu? Hangi komutanlar ve emniyet müdürleri bu işin içindeydi? Kimlerin çocukları o yurt ve dershanelerde okuyup hassas yerlere nasıl getirildi? İşin özüne niçin inilmiyor merak ediyorum? Boş verin gariban öğretmenleri, sağlık memurlarını. Allah rızası için sadede gelin.
     1980 ihtilalinde fetö nasıl korundu, kimler himaye etti? Karşı çıkanları kimler küfür ehli ilan etti? Lütfen açıklayın. Bu düğüm kolay çözülecek gibi görünmüyor, çözüldüğü an çok şeyler kokuşur. Türk milliyetçileri bu rezil oyunun hiçbir yerinde olmadılar. Bunun için Allaha hamd ediyorum.