Kıymetli okuyucularım
İtiraf edelim ki insanlık olarak içine yuvarlandığımız ve pençesine düştüğümüz, aslında düşürdüğümüz buhranların ve istismarlarının sebepleri paradır. Tarihe baktığımızda emperyalist, kapitalist, komünist, sosyalist ve diğer beşeri sistemler ortada yok iken İslamiyet problemi çözmüştür. Yüce Rabbimiz "Halbuki Allah alışverişi helal, faizi haram kılmıştır" buyuruyor. Bakara Suresi ayet 275. Burada önemli olan sistemdir. Bir de sisteme uygulayanların içine düştüğü ya da düşürüldü gafletlerdir. İslam, ekonomik sistemi, faizi yasaklarken onun tam zıttı alternatifi olan zekatı devreye sokmuş ve emretmiştir.

Gerçekten de zekat her bakımdan faizin kokuşmuş çürümüş etrafını kirleten yapısını toplumun sosyal dokularına yaptığı katkılarla temizlemektedir. Kapitalist sistemin cevherindeki tehlikeli çatlaklara karşılık İslam'ın cevherinde o çatlaklara rastlanmaz. Aslı ihtiyaçları bellidir. Bu bağlamda İslam dünyası sınıfta kalmıştır. Türkiye'de buna dahildir. Bugün bile gündemde tutulan bazı konular utanç vericidir. Vay efendim her evde araba varmış birden çok telefon varmış gibi eften püften gülünç meseleler... Beyler, bay ilgililer benim evim yok, kirada oturuyorum, arabam yok. Ancak ev, araba, yiyecek, giyecek, sağlık giderlerine bakmakla yükümlü olduğumuz aile fertlerinin ihtiyaçları barınma giderleri ve diğerleri, aslı ihtiyaçlardır. Yani havaiçi asliyedir. Konuşurken olsun insanların onuru ve kişiliği dikkate alınmalıdır.

Kıymetli okuyucularım
Asrımızda özellikle günümüzde faiz öyle bir felaket haline gelmiş ki bazı zümreler müesseseler ve şahıslar paralarını mallarını sahip oldukları zenginlikleri yatırıma aktararak hizmet üretmek yerine üreticilerin kredi ihtiyaçlarını sömürerek oturdukları yerden milyonlarca hatta milyarlarca para kazanarak istihdamı da perişan duruma getirmektedirler. Hak edilmeyen ulaşılan zenginlikler mutlaka başkalarının sefalet ve gözyaşına sebep olmaktadır. İlim adamları ekonomistler paranın daimi bir devir halinde bulunmasını vücudumuzda dolaşan kana benzetmişlerdir. Kan devri akarsa bölgemizde çeşitli rahatsızlıklar meydana gelir tıpkı bunun gibi paranın devri de sosyal bünyemizde de bazı rahatsızlıkların giderilmesinde zemin ve ortam hazırlayacaktır.

Kıymetli okuyucularım
Kapitalist ve karma sistemlerde borsa tam manası ile teşkilatlanmamıştır. Devlet kontrolü bu anlamda çok önemlidir. Üzülerek ifade edelim ki Türkiye'de yıllardan beri şahit olduğumuz manzaralar hiç de iç açıcı değildir. 1938'den sonra sahaya inen siyasetçiler kontrol mekanizmasının çalıştıramadılar israf muslukları sonuna kadar açıldı. Yandaşlar yalakalar, yağcılar devamlı malı götüren kişiler oldular. Muhafazakârlık aldatmacası ile ülkemizin kaynakları adeta talan edildi. Öyle hale geldik ki gecelik zenginler, gündüzlük zenginler türedi. Bu kredilerin tamamı muhafazakar geçiren siyasetçiler dönemini rastlıyor. Bir zamanların vatan cephesi vurgunları yeğenlerin, abilerin, hayali ihracatlar, damatlar, papatyalar, davullar ve geldiğimiz nokta. Batsın böyle muhafazakârlık, yere girsin böyle dindarlık!