SON DAKİKA
Hava Durumu

GİYİM KUŞAM, MODA, TOPLUM VE ESTETİK KÖLELERİ

Yazının Giriş Tarihi: 01.07.2021 17:17
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.07.2021 17:17
Sevgili okuyucularım. Kitabımız Kur'an-ı Kerim'in bildirdiğine göre insanların mahrem yerlerini teşhir etmeleri göstermeleri çirkindir. İnsanlar her şeyden önce bu çirkin davranıştan kurtulmalı, sonra da toplumun tasvip edebileceği (benimseyeceği) tarzda giyinip süslenmelidir. Bizim inancımıza göre erkekler, diz altından göbek altına kadar olan yerlerini açamazlar. Sporda, şimdiki yağlı güreşlerde giyilen kispet bu ölçüye göre yapılmıştır. Erkekler vücutlarının geri kalan kısmını ise örfe (töre ve geleneklere) göre örtmek zorundadırlar. Bu konuda Mecelle hukukunun kanunlarının 36-37-38 ve 40. maddeleri çok açıktır.
Dinimiz kadınlar için de şu ölçüyü getirmiştir. "Mümin (Müslüman) kadınları söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar. Irzlarını, namuslarını korusunlar. Zinetlerini açmasınlar (Yani görünmesi uygun olmayan yerlerini kapatsınlar) Bunlardan görünen kısmı müstesna (hariç)dir. Başörtülerini yakalarının üstünü kapatacak surette şekilde koysunlar." Nur suresi ayet 31. Görülüyor ki inanan kadınlar bütün vücudu gibi saçlarını da kapatacaklardır. Burada dikkat edilmesi gereken husus şudur. Şerefli bir asker giydiği elbiseden, üniformanın asla utanmaz. Bilakis onunla öğünür. Müslüman bir kadın da giysileri ile daima öğünmelidir. Milli kültürümüzün ve inancımızın devamı için mücadele vermelidir. Moda kaprisine ve hırsına kapılarak kapitalizmin, emperyalizmin icat ettiği çağımızın israf hastalığı olan moda akımlarına kapılarak sistemin imal ettiği tiplere karşı asla eksiklik ve acizlik duygusuna kapılmamalıdır.
Kıymetli okuyucularım sosyal yapılar ve değerler devamlı değişmektedir. Yani sosyal hayatımız daima dinamiktir ve hareket halindedir. Bu bağlamda çok farklı görüşler ve ekoller devreye sokulmaktadır. Bunların arasında siyasi ve politik olanlar vardır. Kentleşme, köyden şehire göçme özenme ve taklit etme gibi bazı davranışlar birileri tarafından kullanılmıştır. Doğal güzelliklerimiz ve tabii olan hayat tarzımız sabote edilmiştir. Başta iletişim araçları olmak kaydı ile yetişen neslimize tuzaklar kurulmuştur. Tüketim ve israf ekonomileri devamlı teşvik edilmiştir. Neticede Müslüman Türk milleti basit ve çirkin kalıplara sokulmuştur. Geldiğimiz nokta bellidir. Uyuşturucu, alkol ve madde bağımlısı, taciz, hırsızlık, evden kaçmalar ve sonuçları. Bir şairimizin tabiriyle anlatacak olursak, "Müslüman gavurdan seçilmiyor ki, sokakta boynuzdan geçilmiyor ki" diyor. Denizlerimizi işgal eden salyalar, misülajlar gibi neslimizi işgal eden moda ve taklit salyaları da toplumun perişan eder hale gelmiştir. Bunun da acil eylem planı ve acil tedbirlere ihtiyacı vardır. Gidişat yanlıştır. Bir aldatmaca devam ediyor. Naylon poşetlere yazılan sıfır atık yazısı gibi. Atalarımız ne güzel söylemiş, "Bindik alamete gidiyoruz kıyamete" Allah sonumuzu hayır etsin.
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.