Kıymetli okuyucularım. Son zamanlarda sıkça gündeme gelen fiyat artışları toplumu rahatsız etmiştir. Elektrik, doğalgaz, su, ev kiraları, sebze ve meyveler, gıda ürünleri, yağlar, süt ürünleri, temizlik malzemeleri ve diğerleri. Bunlara karşılık emekliye, memura, işçiye, dul ve yetimlere verilen zamlar kıyaslama yapmak gerekirse sonuç acıklı ve gülünç olur. Tabii çok yerden maaş alanlarla, sendika patronları bunların dışındadır. Vurguncular, soyguncular, karaborsacılar, faizciler, kara para aklayıcıları, rüşvetçiler, borsa takipçileri çok sayıda kiralık evi olanlar stokçular  beşe mal edip onbeşe satanlar ve diğerleri de bunları dahil değildir. Sanki yerli bir sömürge ile karşı karşıyayız. Kitaplardan öğrendiğimiz kadarıyla sömürge yabancı bir devletin veya ırkın başka bir milleti ve ırkı boyunduruk altına alması ve onlar üzerinde sosyal kültürel ekonomik ve politik vesayet hakkı iddia etmesidir. Şeklinde tarif edilmiştir. Bak. Türk İslam Ülküsü 2. Kitap sayfa 359. Ahmet Arvasi (Mekanı cennet olsun)
Kıymetli okuyucularım
Öyle bir ortam oluştu ki atarımızın tabiri ile kimin eli kimin cebinde belli değil. Sade raflardaki tezgâhlardaki fiyat artışı değil. Artan ve toplumu tehdit eden hırsızlıklar, cinayetler, tecavüzler, dövmeler, sövmeler, küfürler, isyanlar, kaçırılanlar, madde kullanıcıları aklınıza gelen ve gelmeyen ne kadar pislik varsa adeta cemiyetimize kuşattı. Bir şeyler yanlış gidiyor. Acil önlemler alınması lazım. Millet malına olta atanlar yanlış yoldalar. Allah Resulü, "Bizi aldatan bizden değildir" buyuruyor. Sormak istiyorum kim bunlar? Sömürgeci devletler bellidir. Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya bunların başını çekmektedir. Şimdi Çin de bunlar arasına katılmıştır. Yuttuğu ilk lokma sömürdüğü ilk toplum da Doğu Türkistan ve Tibet olmuştur. Bizi içimizden sömürenler aldatanlar bizden değilse hangi topluma aittirler? Bir de bunlar Müslüman olduklarını iddia ederlerse vay halimize... Müslüman adamın sosyal adalet anlayışında vicdanında olandan olmayana gelir transferi vardır. Herhalde ekranlarda yemek programları birilerini etkiliyor. Boşuna söylememişler, "Toklar araçların halinden anlamazlar" diye. Para uğruna yapılanları gözlerimizin önüne ve aklımıza getirdiğimizde pes doğrusu demekten başka çaremiz yok. Harun geçirerek Karunlaşanlar artık sırıtıyor. Suni gündemlerle ve yaldızlı sözlerle iş bitmiyor. Şu anda Türkiye'nin en önemli meselesi işsizlik, ekonomi ve adaletli paylaşımdır. Türk milleti kapitalizmin çarkları arasında preslenmemelidir.