Hem siyasi hem de felsefi açıdan gizlenen ideolojiler devam etmektedir. Bunların çoğu “ilericilik, medeniyet, devrimcilik, özgürlük, uygarlık, demokrasi” ninnileri ile insanlığa sunulmaya çalışılmaktadır. Vatanımızda ise genç kuşaklara aşılanmaya devam edilmektedir. Yerli geçinen kökü dışarıda, dalları içeride olan yarım aydınlar vasıtasıyla ülkemizin kaymağını yiyen beyin takımı bu sinsi gelişmelerin puslu havasından istifade etmenin yollarını aramaktadırlar. Bunun bir adı da “Yerli sömürgecilik” tir. Dikkat edilirse şimdi “Milletler arası savaşlar, Milletler arası iş birliği” maskesi altında yürütülmektedir. Dünün sömürgeci devletleri bugünün demokrasi havarisi olarak tanıtılmaya çalışılmaktadır. Bir başka tabirle dünün “Firavunları, Nemrutları, Ebu Cahilleri” bugün için cilalı ve çekici albenisi olan maskelerle yaşamaya devam etmektedirler. Onlar için açlıktan ölen çocukların, yoksulluktan hilkat garibesi haline gelmiş insanların hiçbir anlamı yoktur. Savaşlar bile karakter değiştirmiştir. Sömürgecilik adeta pirim yapmaya başlamıştır. Makamların, mevkilerin, malların, mirasların korunması için tüm ihanetler meşru sayılmaya başlamıştır. İnsanlık ve insanlar rahatça sömürülmektedir. Dolaylı şekilde yabancı sermaye işgalleri ve yabancı adam işgalleri hızlanmaktadır. Mülümanı müslümana karşı kışkırtan ve kırdıran hainler ön plana çıkmaktadırlar.
Ezdi Düşmanları “kardeş” ilan eden sözde barış havarileri, bulundukları toplumları aldatmakta ve kandırmaktadırlar. Bütün bu entrikaların doğuracağı tehlikeler hesap edilmemektedir. Pür dikkat diyenler bağnazlıkla, gericilikle itham edilmektedir. Halbuki her Firavun’un, bir Musa’sı, her Nemrut’un bir İbrahim’i, her Ebu Cahil’in bir Muhammed’i (s.a.v) olmuştur. Nedense bu gerçekler unutturuluyor. Dünya malının ve dünya hazinelerinin sadece anahtarlarını birkaç devenin taşıyamadığı söylenen Garundan geriye kalan mirasın, sadece tavuklar olduğu söylenmektedir. Yoksulluktan, açlıktan ölenlerin feryadı figanı birilerini rahatsız etmiyor mu cidden merak ediyorum. Bekleyelim ve görelim.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Zekeriya Kılıç
FİRAVUNLAR VE NEMRUTLAR HALA YAŞIYIOR
Ezdi Düşmanları “kardeş” ilan eden sözde barış havarileri, bulundukları toplumları aldatmakta ve kandırmaktadırlar. Bütün bu entrikaların doğuracağı tehlikeler hesap edilmemektedir. Pür dikkat diyenler bağnazlıkla, gericilikle itham edilmektedir. Halbuki her Firavun’un, bir Musa’sı, her Nemrut’un bir İbrahim’i, her Ebu Cahil’in bir Muhammed’i (s.a.v) olmuştur. Nedense bu gerçekler unutturuluyor. Dünya malının ve dünya hazinelerinin sadece anahtarlarını birkaç devenin taşıyamadığı söylenen Garundan geriye kalan mirasın, sadece tavuklar olduğu söylenmektedir. Yoksulluktan, açlıktan ölenlerin feryadı figanı birilerini rahatsız etmiyor mu cidden merak ediyorum. Bekleyelim ve görelim.